Bursa, sadece tarihsel derinliği olan bir yerleşim alanı değil aynı zamanda kentsel modernleşme sürecinin içinde bulunmuş sosyal ve kültürel birikimi olan bir kenttir. İkinci Sanayi Devrimi sonrasında buhar gücünün yerini alan ve petrol türevlerinin kullanıldığı dönemde elektriğin de insan yaşamına dahil edilmesi yeni bir aşama olarak kabul edilmektedir. Bursa'da elektriğin kullanımı hem insanlara yeni bir refah imkanı sunmakta hem de arka planında yer alan dönemin iktisadi politikalarını açığa çıkarmaktadır. Bu bağlamda Osmanlı'dan Cumhuriyet dönemine devredilen ekonomik mirasın ve imtiyazlı yabancı şirketlerin durumunun mikro ölçekte gözlemlenmesi çalışmanın bir başka yönünü oluşturmaktadır. Bu teorik görüntünün yanı başında, tarihin total yaklaşımını da gözeterek elektriğin Bursalıların yaşamına nasıl girdiği, kullanımının hangi şartlarda geliştiği ve kentsel hayatı nasıl etkilediği çalışmanın temel eksenini oluşturmaktadır.
Bursa elektrik tarihi ile ilgili Devlet Arşivleri Başkanlığı'ndan elde edilen, Osmanlı son dönemi ve erken Cumhuriyet dönemini kapsayan, arşiv belgeleri çalışmanın temel kaynağıdır. Bu belgeler içerisinde Bursa'da elektrik tesisi ve dağıtımı için yabancı şirketler ve kişilerle yapılan imtiyaz sözleşmeleri, elektrik hatlarını gösteren haritalar ile fabrika planları ve fotoğraflar yer almaktadır.
Elektrik gibi modern bir gereksinimin Bursa yerelinde tesisini ele alınırken Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi salnamelerinden, TÜİK'in istatistiki verilerinden, Bursa Belediye Meclisi tutanaklarından ve dönemin süreli yayınlarından istifade edilmiştir. Dönemi aydınlatan kayıtlar, yabancı şirketlerin imtiyazlı bir konumda ön planda olduklarını göstermektedir. Bu durum, Osmanlı Bursa'sında gündelik yaşamın, ekonomik ve ticari işlemlerin ve Bursa'daki temel kurumların yabancı uyruklu ve Osmanlı milletlerine mensup insanlarla iç içe örülmüş olduğunu göstermektedir Çalışmada imtiyazlılık meselesi teorik olarak açıklanmak ile birlikte reel hayattaki yansımaları da belgelerle ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Bursa, sadece tarihsel derinliği olan bir yerleşim alanı değil aynı zamanda kentsel modernleşme sürecinin içinde bulunmuş sosyal ve kültürel birikimi olan bir kenttir. İkinci Sanayi Devrimi sonrasında buhar gücünün yerini alan ve petrol türevlerinin kullanıldığı dönemde elektriğin de insan yaşamına dahil edilmesi yeni bir aşama olarak kabul edilmektedir. Bursa'da elektriğin kullanımı hem insanlara yeni bir refah imkanı sunmakta hem de arka planında yer alan dönemin iktisadi politikalarını açığa çıkarmaktadır. Bu bağlamda Osmanlı'dan Cumhuriyet dönemine devredilen ekonomik mirasın ve imtiyazlı yabancı şirketlerin durumunun mikro ölçekte gözlemlenmesi çalışmanın bir başka yönünü oluşturmaktadır. Bu teorik görüntünün yanı başında, tarihin total yaklaşımını da gözeterek elektriğin Bursalıların yaşamına nasıl girdiği, kullanımının hangi şartlarda geliştiği ve kentsel hayatı nasıl etkilediği çalışmanın temel eksenini oluşturmaktadır.
Bursa elektrik tarihi ile ilgili Devlet Arşivleri Başkanlığı'ndan elde edilen, Osmanlı son dönemi ve erken Cumhuriyet dönemini kapsayan, arşiv belgeleri çalışmanın temel kaynağıdır. Bu belgeler içerisinde Bursa'da elektrik tesisi ve dağıtımı için yabancı şirketler ve kişilerle yapılan imtiyaz sözleşmeleri, elektrik hatlarını gösteren haritalar ile fabrika planları ve fotoğraflar yer almaktadır.
Elektrik gibi modern bir gereksinimin Bursa yerelinde tesisini ele alınırken Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi salnamelerinden, TÜİK'in istatistiki verilerinden, Bursa Belediye Meclisi tutanaklarından ve dönemin süreli yayınlarından istifade edilmiştir. Dönemi aydınlatan kayıtlar, yabancı şirketlerin imtiyazlı bir konumda ön planda olduklarını göstermektedir. Bu durum, Osmanlı Bursa'sında gündelik yaşamın, ekonomik ve ticari işlemlerin ve Bursa'daki temel kurumların yabancı uyruklu ve Osmanlı milletlerine mensup insanlarla iç içe örülmüş olduğunu göstermektedir Çalışmada imtiyazlılık meselesi teorik olarak açıklanmak ile birlikte reel hayattaki yansımaları da belgelerle ortaya konulmaya çalışılmıştır.