Genel anlamda patronaj ve himâye özelde ise sanat patronajının sanat dalları ve sanatçı açısından ne anlama geldiği ve ne gibi değişikliklere yol açtığı konusu günümüzde meslekler sosyolojisi alanında çalışan birçok toplumbilimcinin araştırma alanı olmuştur. Sanat ve sanatçının toplumun elit kesimini teşkil eden zümre tarafından himâye edilmesi, çoğu kişi tarafından doğrudan sanat ve sanatçının özgürlüğüne müdahale olarak algılanırken, birçok toplumbilimci ve sanat tarihçi tarafından da sanatın gelişimi ve sanatçının daha müreffeh hale gelmesinde en etkin destek olarak ele alınmaktadır. Hâlbuki bu durum, sanat ve sanatçının mensubu olduğu toplum içerisindeki sosyal statüsü ve bu statünün kendisine getirmiş olduğu maddi ve manevi olanaklarla doğrudan ilişkilidir. Yani himâye edilme durumu, sanatçının kendi seçimi değil toplumsal yapının sanatçı adına seçtiği bir sosyal statü karşılığıdır. Sanatçı tarafından yapılan işve verilen hizmetin toplum tarafından ne derece ihtiyaç, ne derece meslek olarak telakki edildiğiyle doğru orantılı olarak sanatçı kazanımı da değişkenlik arz etmiştir. Dolayısıyla sanat alanlarının yaşamsal ihtiyaçlar listesindeki konumuna paralel olarak değişkenlik arz eden kazanç ve menfaatler sanatçı yaşamını doğrudan etkilemekte olduğundan, patronaj ve hâmilik olgularının sanatçı yaşamındaki önemi kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle sanat dallarının meslek statüsü kazandığı modern zamanlara dek, hâmilik müessesesi sanatçının en büyük yaşamsal desteği konumunda yer almıştır.
Genel anlamda patronaj ve himâye özelde ise sanat patronajının sanat dalları ve sanatçı açısından ne anlama geldiği ve ne gibi değişikliklere yol açtığı konusu günümüzde meslekler sosyolojisi alanında çalışan birçok toplumbilimcinin araştırma alanı olmuştur. Sanat ve sanatçının toplumun elit kesimini teşkil eden zümre tarafından himâye edilmesi, çoğu kişi tarafından doğrudan sanat ve sanatçının özgürlüğüne müdahale olarak algılanırken, birçok toplumbilimci ve sanat tarihçi tarafından da sanatın gelişimi ve sanatçının daha müreffeh hale gelmesinde en etkin destek olarak ele alınmaktadır. Hâlbuki bu durum, sanat ve sanatçının mensubu olduğu toplum içerisindeki sosyal statüsü ve bu statünün kendisine getirmiş olduğu maddi ve manevi olanaklarla doğrudan ilişkilidir. Yani himâye edilme durumu, sanatçının kendi seçimi değil toplumsal yapının sanatçı adına seçtiği bir sosyal statü karşılığıdır. Sanatçı tarafından yapılan işve verilen hizmetin toplum tarafından ne derece ihtiyaç, ne derece meslek olarak telakki edildiğiyle doğru orantılı olarak sanatçı kazanımı da değişkenlik arz etmiştir. Dolayısıyla sanat alanlarının yaşamsal ihtiyaçlar listesindeki konumuna paralel olarak değişkenlik arz eden kazanç ve menfaatler sanatçı yaşamını doğrudan etkilemekte olduğundan, patronaj ve hâmilik olgularının sanatçı yaşamındaki önemi kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkmıştır. Özellikle sanat dallarının meslek statüsü kazandığı modern zamanlara dek, hâmilik müessesesi sanatçının en büyük yaşamsal desteği konumunda yer almıştır.