Osmanlının hizmet ve hamîlik prensibi için yer ve mekân tayini güç, hatta imkânsız. İnananlar kardeştir. Âyet-i Celîlesi mucebince nerde bir inanmış varsa orada Osmanlının gölgesi vardı; hizmet, merhamet ve sıyanet gölgesi!
İşte bu kitap, dünyanın neredeyse öbür ucunda, Güneydoğu Asyada yer alan Açede, İslam ile müşerref olan kardeşlerimizden bahsediyor. Endonezyanın söz konusu adası ve diğer bölgelerinde yaşayan ahalinin menşei, hayat tarzları, giyim-kuşamları, konuştukları diller vs. hakkında dünü ve bugününe dair derli toplu malumat veriyor. Osmanlının oralarda yaşayan bu dindaşlarımıza yaptığı yardımlardan, ağabeylikten dem vuruyor. Hatta eserin asıl mütercim ve müellifi Muhterem Mehmed Ziya Bey, bir parça daha ileri gidip kitapta insan ırkının nasıl türediğini, dillerin yapı ve çeşitliliğini dahi anlatıyor.
Osmanlının hizmet ve hamîlik prensibi için yer ve mekân tayini güç, hatta imkânsız. İnananlar kardeştir. Âyet-i Celîlesi mucebince nerde bir inanmış varsa orada Osmanlının gölgesi vardı; hizmet, merhamet ve sıyanet gölgesi!
İşte bu kitap, dünyanın neredeyse öbür ucunda, Güneydoğu Asyada yer alan Açede, İslam ile müşerref olan kardeşlerimizden bahsediyor. Endonezyanın söz konusu adası ve diğer bölgelerinde yaşayan ahalinin menşei, hayat tarzları, giyim-kuşamları, konuştukları diller vs. hakkında dünü ve bugününe dair derli toplu malumat veriyor. Osmanlının oralarda yaşayan bu dindaşlarımıza yaptığı yardımlardan, ağabeylikten dem vuruyor. Hatta eserin asıl mütercim ve müellifi Muhterem Mehmed Ziya Bey, bir parça daha ileri gidip kitapta insan ırkının nasıl türediğini, dillerin yapı ve çeşitliliğini dahi anlatıyor.