Aşk yerine huzuru seçen Julie'nin evlendikten sonraki mutsuzluğunu ve çalkantılarını anlatan Balzac bizlere aşk olmadan huzurun olamayacağını bir kadın hayatından yola çıkarak aktarır. Kadın-erkek ilişkilerini toplumsal yargılar bağlamında ele alır ve aile yapısını sorgular. Kadın ruhunu en iyi anlayan edebiyat dahilerinden sayılan Balzac'ın en iyi eserlerinden biridir. Kadınlığı, anneliği, yasak aşkları, görev duygusuyla büyütülen çocukları, bunların sonuçlarının toplumsal ve bireysel olarak yansımalarını son derece anlaşılır bir o kadar da incelikli bir üslupla tasvir etmiştir. Son söz olarak kitaptan bir alıntı yapalım:
“Bir kadın otuzuna geldi mi; gülmesini bilir, şaka yapmasını bilir, kendini zor duruma düşürmeden yakınlık göstermesini bilir. Susması da konuşması kadar korku vericidir, bir şakayla sizi istedikleri gibi kurban edebilirler..."
Aşk yerine huzuru seçen Julie'nin evlendikten sonraki mutsuzluğunu ve çalkantılarını anlatan Balzac bizlere aşk olmadan huzurun olamayacağını bir kadın hayatından yola çıkarak aktarır. Kadın-erkek ilişkilerini toplumsal yargılar bağlamında ele alır ve aile yapısını sorgular. Kadın ruhunu en iyi anlayan edebiyat dahilerinden sayılan Balzac'ın en iyi eserlerinden biridir. Kadınlığı, anneliği, yasak aşkları, görev duygusuyla büyütülen çocukları, bunların sonuçlarının toplumsal ve bireysel olarak yansımalarını son derece anlaşılır bir o kadar da incelikli bir üslupla tasvir etmiştir. Son söz olarak kitaptan bir alıntı yapalım:
“Bir kadın otuzuna geldi mi; gülmesini bilir, şaka yapmasını bilir, kendini zor duruma düşürmeden yakınlık göstermesini bilir. Susması da konuşması kadar korku vericidir, bir şakayla sizi istedikleri gibi kurban edebilirler..."