Daha sonra ilginç bir durum dikkatimizi çekti.
Biz kitapta ilerledikçe kitabın boş sayfalarına yeni satırlar ekleniyordu.
Durduğumuzda ise kitaba eklenen satırlar da duruyordu hatta daha önceden yazılmış olanlar bile silinebiliyordu.
Sonunda anladık ki bu bizim kendi hikâyemizdi.
Bu bizim ‘'öykümüzün hikâyesi'' idi ve onu biz yazıyorduk.
Yaşayarak…
Öyleyse asla durmamalıyız.
Ardımıza bakmadan yürüyerek engin sayfalara siyah mürekkeple yazılmış renkli satırlar eklemeliyiz.
Zira insan hem yazılanı yaşıyor hem de yazdığını.
Daha sonra ilginç bir durum dikkatimizi çekti.
Biz kitapta ilerledikçe kitabın boş sayfalarına yeni satırlar ekleniyordu.
Durduğumuzda ise kitaba eklenen satırlar da duruyordu hatta daha önceden yazılmış olanlar bile silinebiliyordu.
Sonunda anladık ki bu bizim kendi hikâyemizdi.
Bu bizim ‘'öykümüzün hikâyesi'' idi ve onu biz yazıyorduk.
Yaşayarak…
Öyleyse asla durmamalıyız.
Ardımıza bakmadan yürüyerek engin sayfalara siyah mürekkeple yazılmış renkli satırlar eklemeliyiz.
Zira insan hem yazılanı yaşıyor hem de yazdığını.