İlya Ehrenburg, Anılar'ında, 'Bellek, geceleyin kâh bir ağacı, kâh bir bekçi kulübesini, kâh bir insanı aydınlatan araba farını andırır,' der. Ben daha çocukken, kasabanın telefon direğindeki hoparlörden duyduğum Hitler faşizminin sesi, yönetimlerin değişik sözcüleri tarafından bugün hâlâ kulağımda yankılanmaktadır.
Bu sesin sahipleriyle henüz köy enstitülerindeyken ve sonraki öğrenim yıllarımda, öğretmenliğimde, TİP'te, mecliste, sürgünde, kitaplarım aracılığıyla kavgalı oldum. Öyle Bir Aşk'ta, o farın unutturamadığı kimi olayları hikâye, deneme, inceleme yoluyla anlatmak istedim.
İlya Ehrenburg, Anılar'ında, 'Bellek, geceleyin kâh bir ağacı, kâh bir bekçi kulübesini, kâh bir insanı aydınlatan araba farını andırır,' der. Ben daha çocukken, kasabanın telefon direğindeki hoparlörden duyduğum Hitler faşizminin sesi, yönetimlerin değişik sözcüleri tarafından bugün hâlâ kulağımda yankılanmaktadır.
Bu sesin sahipleriyle henüz köy enstitülerindeyken ve sonraki öğrenim yıllarımda, öğretmenliğimde, TİP'te, mecliste, sürgünde, kitaplarım aracılığıyla kavgalı oldum. Öyle Bir Aşk'ta, o farın unutturamadığı kimi olayları hikâye, deneme, inceleme yoluyla anlatmak istedim.