Özbekistan bizi epey yordu. Hem seyahati, hem tutulan notların kitaba dönüşmesinde yapılan çalışmalarda. Çünkü Özbekistan'ın mazisi çok yüklü. Özbekistan'ı bilmek, tanımak için, eski çağlardaki Alper Tungaları, Sakaları ve Büyük İskender'i bilmeden, orta çağdaki Cengiz'e, Harzemşah'lara geçemezdik. İstanbul'un fethiyle yeniçağa geçişi göremeyen; ama Orta Asya'da bir deprem gibi ortaya çıkan, büyük cihangir Timur'u nasıl kenara bırakabilirdik. Timur'un ve oğullarının zamanında yetişmiş İslam ulularını ancak bu safhalarla beraber işleyebilirdik. Bu ulular, ruhaniler ki, İslam'ı 450 sene Özbekistan topraklarında bir bahar havasında yaşattılar. İlerde izah edildiği gibi, İslam Hicaz'da doğdu, Horasan'da olgunlaştı, Orta Asya Türklerinde meyvelerini verdi. Emkene köyünden emanet Hindistan'a gitti. Oradan bir Osmanlı âlimi tarafından, Suriye'ye getirildi. Suriye'den dünyanın her bir yerine, halifeleri tarafından götürüldü. Anadolu'muz insanı bu ilim irfan ocaklarını, Peygamber mirasını sevdi, silsileler şeklinde taşındı. İşte bizde Anadolu'dan önceki membalara vasıl olma için düştük yollara... Her ne kadar kronik gezginiz dedik ise de, Prof. İlber Ortaylı Hoca'ya Mehmet Sılay Bey'e, Prof. Mustafa İsen Hoca'ya/ Banu Avar, Yıldız Ramazanoğlu, Reyan Tuvi, Gülten Dayıoğlu ve İsmail Kahraman gibilere ulaşmak mümkün değil.
Özbekistan bizi epey yordu. Hem seyahati, hem tutulan notların kitaba dönüşmesinde yapılan çalışmalarda. Çünkü Özbekistan'ın mazisi çok yüklü. Özbekistan'ı bilmek, tanımak için, eski çağlardaki Alper Tungaları, Sakaları ve Büyük İskender'i bilmeden, orta çağdaki Cengiz'e, Harzemşah'lara geçemezdik. İstanbul'un fethiyle yeniçağa geçişi göremeyen; ama Orta Asya'da bir deprem gibi ortaya çıkan, büyük cihangir Timur'u nasıl kenara bırakabilirdik. Timur'un ve oğullarının zamanında yetişmiş İslam ulularını ancak bu safhalarla beraber işleyebilirdik. Bu ulular, ruhaniler ki, İslam'ı 450 sene Özbekistan topraklarında bir bahar havasında yaşattılar. İlerde izah edildiği gibi, İslam Hicaz'da doğdu, Horasan'da olgunlaştı, Orta Asya Türklerinde meyvelerini verdi. Emkene köyünden emanet Hindistan'a gitti. Oradan bir Osmanlı âlimi tarafından, Suriye'ye getirildi. Suriye'den dünyanın her bir yerine, halifeleri tarafından götürüldü. Anadolu'muz insanı bu ilim irfan ocaklarını, Peygamber mirasını sevdi, silsileler şeklinde taşındı. İşte bizde Anadolu'dan önceki membalara vasıl olma için düştük yollara... Her ne kadar kronik gezginiz dedik ise de, Prof. İlber Ortaylı Hoca'ya Mehmet Sılay Bey'e, Prof. Mustafa İsen Hoca'ya/ Banu Avar, Yıldız Ramazanoğlu, Reyan Tuvi, Gülten Dayıoğlu ve İsmail Kahraman gibilere ulaşmak mümkün değil.