Turgay Sehil, günümüze kadar gizemini koruyan ve hakkında en zor kalem oynatılabilen olgu olan bilinci, düşünce tarihimize yön veren kitaplar arasına girmeye aday bu kitapta ele alıyor ve işleyişini anlamamızı sağlıyor. Özgürlüğe Yolculuk, çağımız bilim insanları ve düşünürleri dahil, çözülemez olarak nitelendirilen bu büyük ve karmaşık probleme bilimsellikten ödün vermeden, heyecan veren yeni fikirler üzerinden ışık tutuyor ve düşünce dünyamız için önemli kapıları aralıyor.
Sehil, oldukça yalın ifadelerle bilinç olgusunu anlamamıza olanak sağlarken aynı zamanda kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi anlatıyor. Uykudan uyanıp gözümüzü açtığınızda duyumsamaya başladığımız içimizdeki ‘ben'i bizlere tanıtıyor. Duygularımızın, düşüncelerimizin, dürtülerimizin dikkatimizin, anılarımızın, farkındalıklarımızın ve deneyimlerimizin kaynağına iniyor. Bu kaynaktan türeyen davranışlarımızın durmak bilmeyen süreğen hareketlilik içinde olan evrendeki yerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
Okur, bilincimizin ne anlama geldiğinin yanında, biz var olmadan ne vardı, varlığımızla olan ne ve bizden sonra ne olacak, bütün bunların yanıtını bulabileceği eşsiz bir kaynağa sahip oluyor. Hayatın hiç görmediği şekliyle, kendisinin merkezinde olduğu gerçek bir evren anlayışıyla karşı karşıya geliyor.
Turgay Sehil, günümüze kadar gizemini koruyan ve hakkında en zor kalem oynatılabilen olgu olan bilinci, düşünce tarihimize yön veren kitaplar arasına girmeye aday bu kitapta ele alıyor ve işleyişini anlamamızı sağlıyor. Özgürlüğe Yolculuk, çağımız bilim insanları ve düşünürleri dahil, çözülemez olarak nitelendirilen bu büyük ve karmaşık probleme bilimsellikten ödün vermeden, heyecan veren yeni fikirler üzerinden ışık tutuyor ve düşünce dünyamız için önemli kapıları aralıyor.
Sehil, oldukça yalın ifadelerle bilinç olgusunu anlamamıza olanak sağlarken aynı zamanda kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi anlatıyor. Uykudan uyanıp gözümüzü açtığınızda duyumsamaya başladığımız içimizdeki ‘ben'i bizlere tanıtıyor. Duygularımızın, düşüncelerimizin, dürtülerimizin dikkatimizin, anılarımızın, farkındalıklarımızın ve deneyimlerimizin kaynağına iniyor. Bu kaynaktan türeyen davranışlarımızın durmak bilmeyen süreğen hareketlilik içinde olan evrendeki yerini tespit etmemize yardımcı oluyor.
Okur, bilincimizin ne anlama geldiğinin yanında, biz var olmadan ne vardı, varlığımızla olan ne ve bizden sonra ne olacak, bütün bunların yanıtını bulabileceği eşsiz bir kaynağa sahip oluyor. Hayatın hiç görmediği şekliyle, kendisinin merkezinde olduğu gerçek bir evren anlayışıyla karşı karşıya geliyor.