Osmanlı vatanının büyümesi padişahlarımızın din gayreti, vatan muhabbeti ile hasıl oldu. Hakanlarımızda vatan muhabbeti iman şeklinde idi. Bu iman bütün askerlere sirayet eder, onları muharebe meydanlarında, gaza yollarında harikalar göstermeye sevk eylerdi. Din uğrunda ölümün, dini muhafaza için vatanı korumak, din gayretiyle vatan muhabbetini bir tutmak Osmanlı askerlerinin başlıca saiklerinden (sebeplerinden) idi. Esasen harp, kahraman ecdadımız nazarında, bir nevi gaza idi. Gazilik padişahlar için de, serdârlar için de, neferler için de dünyada kazanılan şânların ve şereflerin en büyüğü idi. Bu sebepten padişahlarımız gazi unvanını alırlar, kahraman askerlerimiz gazilikle iftihar ederler.
Vatanımızın tarihi okunacak olursa görülür ki, padişahlarımız dine ve vatana muhabbet sayesinde koca orduları idare etmişler, Anadolu'nun ufak bir köşesinde yaşayan küçük bir devleti Avrupa, Asya ve Afrika ortalarına kadar büyütmüşlerdir. Bu mukaddes hisler Osmanlı ordusunda baki kaldıkça devletimiz şân ve şerefin en yüce noktalarına yükselmişlerdir. İşte bu ufak kitap, sana padişahlarımızın din gayreti, vatan muhabbeti sevkiyle muharebe meydanlarında ne kahramanlıklar gösterdiklerini, saraylarında bile oturdukları zaman vatan kaygısıyla ne acı gözyaşları döktüklerini öğretecektir. Anlayacaksın ki, kahraman padişahlarının emriyle gazâ meydanlarına koşan bir nefer için en büyük kuvvet, vatan muhabbetini kalbinde kökleştirmek, onu adeta mukaddes bir îman şekline koymaktır. Osmanlı neferinde bu haslet bulundukça, onun için canını feda etmek bir şeref, vatanına hizmet eylemek bir saâdettir. Bu eser, Osmanlıca ve Günümüz Türkçesi karşılaştırmalı olarak basılmıştır.
Osmanlı vatanının büyümesi padişahlarımızın din gayreti, vatan muhabbeti ile hasıl oldu. Hakanlarımızda vatan muhabbeti iman şeklinde idi. Bu iman bütün askerlere sirayet eder, onları muharebe meydanlarında, gaza yollarında harikalar göstermeye sevk eylerdi. Din uğrunda ölümün, dini muhafaza için vatanı korumak, din gayretiyle vatan muhabbetini bir tutmak Osmanlı askerlerinin başlıca saiklerinden (sebeplerinden) idi. Esasen harp, kahraman ecdadımız nazarında, bir nevi gaza idi. Gazilik padişahlar için de, serdârlar için de, neferler için de dünyada kazanılan şânların ve şereflerin en büyüğü idi. Bu sebepten padişahlarımız gazi unvanını alırlar, kahraman askerlerimiz gazilikle iftihar ederler.
Vatanımızın tarihi okunacak olursa görülür ki, padişahlarımız dine ve vatana muhabbet sayesinde koca orduları idare etmişler, Anadolu'nun ufak bir köşesinde yaşayan küçük bir devleti Avrupa, Asya ve Afrika ortalarına kadar büyütmüşlerdir. Bu mukaddes hisler Osmanlı ordusunda baki kaldıkça devletimiz şân ve şerefin en yüce noktalarına yükselmişlerdir. İşte bu ufak kitap, sana padişahlarımızın din gayreti, vatan muhabbeti sevkiyle muharebe meydanlarında ne kahramanlıklar gösterdiklerini, saraylarında bile oturdukları zaman vatan kaygısıyla ne acı gözyaşları döktüklerini öğretecektir. Anlayacaksın ki, kahraman padişahlarının emriyle gazâ meydanlarına koşan bir nefer için en büyük kuvvet, vatan muhabbetini kalbinde kökleştirmek, onu adeta mukaddes bir îman şekline koymaktır. Osmanlı neferinde bu haslet bulundukça, onun için canını feda etmek bir şeref, vatanına hizmet eylemek bir saâdettir. Bu eser, Osmanlıca ve Günümüz Türkçesi karşılaştırmalı olarak basılmıştır.