Selim İleri'nin, ilk baskısı 1971'de yapılan öykü kitabı Pastırma Yazı, iyi kitapların, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin güncel kalabildiğinin somut bir örneği.
“Param pulum olmasa, yerimden yurdumdan edilsem köpek gibi Darülacezeye atacaklar; Bakırköy'de tımarhaneye bitişik bir hususisini açmışlar, Huzurevi'ymiş adı; başındaki kocakarıyı kapan oraya, kapan oraya. Bir yığın ihtiyarı tıkıyorlar içeri, koy dunsa bul, bir daha arayan soran yok. İhtiyarlar bir araya geldiler mi olmaz, çabuk ölünür. Etrafında gençler kızlı oğlanlı pervane olacaklar, hayatın tadını çıkardıklarını gördükçe ruhun açılacak. ”
“Sekiz öykü var Pastırma Yazı'nda. Bütün öyküler başkahramanlarının ağzından anlatılıyor. Çoğunda da bu anlatıcılar kendi şartlanmışlıklarının oluşturduğu gülünç değer yargılarıyla dünyaya bakıyorlar. Bundan bir ince alay doğuyor.”
- Memet Fuat
Selim İleri'nin, ilk baskısı 1971'de yapılan öykü kitabı Pastırma Yazı, iyi kitapların, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin güncel kalabildiğinin somut bir örneği.
“Param pulum olmasa, yerimden yurdumdan edilsem köpek gibi Darülacezeye atacaklar; Bakırköy'de tımarhaneye bitişik bir hususisini açmışlar, Huzurevi'ymiş adı; başındaki kocakarıyı kapan oraya, kapan oraya. Bir yığın ihtiyarı tıkıyorlar içeri, koy dunsa bul, bir daha arayan soran yok. İhtiyarlar bir araya geldiler mi olmaz, çabuk ölünür. Etrafında gençler kızlı oğlanlı pervane olacaklar, hayatın tadını çıkardıklarını gördükçe ruhun açılacak. ”
“Sekiz öykü var Pastırma Yazı'nda. Bütün öyküler başkahramanlarının ağzından anlatılıyor. Çoğunda da bu anlatıcılar kendi şartlanmışlıklarının oluşturduğu gülünç değer yargılarıyla dünyaya bakıyorlar. Bundan bir ince alay doğuyor.”
- Memet Fuat