Bazen çok istediğimiz şeyler olmaz. Hevesle yediğimiz pamuk şekeri elimizden düşebilir, çok sevdiğimiz küçük kaplumbağamız hastalanabilir, çalıştığımız halde sınavda sorulara doğru cevap veremeyebilir, neşeyle zıp zıp zıplarken anne veya babamızın suratını asarak ‘'Dur artık, yavrum! Yeter artık!'' dediğini duyabiliriz. Bazen çok üzülürüz, hatta ağlarız. Bütün bu ağlayışlara sebep olan nedir, hiç merak ettiniz mi? Bütün gün oynamak, dünyanın bütün şeker ve çikolatalarını yemek, bağırarak şarkılar söylemek varken neden ağlarız?
Siz ağladıkça karanlık bir gezegende gri ejderhaların çoğaldığını biliyor musunuz? Ağlamayı bırakıp gülümsediğinizde o gri ejderhaların pembeleşeceğini, dünyaya birer pembe bülbül olarak geri döneceğini biliyor musunuz?
Pembe ejderhalar ve bülbüller çoğalsın diye hadi gülümseyin artık.
Bazen çok istediğimiz şeyler olmaz. Hevesle yediğimiz pamuk şekeri elimizden düşebilir, çok sevdiğimiz küçük kaplumbağamız hastalanabilir, çalıştığımız halde sınavda sorulara doğru cevap veremeyebilir, neşeyle zıp zıp zıplarken anne veya babamızın suratını asarak ‘'Dur artık, yavrum! Yeter artık!'' dediğini duyabiliriz. Bazen çok üzülürüz, hatta ağlarız. Bütün bu ağlayışlara sebep olan nedir, hiç merak ettiniz mi? Bütün gün oynamak, dünyanın bütün şeker ve çikolatalarını yemek, bağırarak şarkılar söylemek varken neden ağlarız?
Siz ağladıkça karanlık bir gezegende gri ejderhaların çoğaldığını biliyor musunuz? Ağlamayı bırakıp gülümsediğinizde o gri ejderhaların pembeleşeceğini, dünyaya birer pembe bülbül olarak geri döneceğini biliyor musunuz?
Pembe ejderhalar ve bülbüller çoğalsın diye hadi gülümseyin artık.