Penah, sığındığın ruhtur.
Bazı gerçekler kalp kırar, acı verir ve yaşarken yok eder. Rihem, yalanlarla çevrelenmiş dünyasına gözlerini açtığında, aşık olduğu adamı görmeyi beklemiyordu.
Kitabın adı, hikayenin özünü yansıtmaktadır. Ancak alışılagelmiş bir kurguyla değil, içten ve daha bizden bir örgüyle…
Penah, her ne kadar sığınılacak yer anlamında kullanılsa da, bu hikayede, güçlü bir kadın duruşuyla karşılacak okuyucu; ailesiz, terk edilmiş, ihanete uğramış bir kadının yaşam mücadelesine seyir edecek…
“Nasıl bir histi?” dedim gülerek. Bu sırada sağ gözümden yanağıma doğru bir damla süzüldü. Hayır iki damla. “Mutlu oldun mu? Onlar ateşin içinde eriyerek yok olurken sen rahatça koltuğunda oturup kutladın mı?”
Susması sinirimi bozuyordu. Gülüşüm gitgide yok olurken gözlerimi bir an olsun ayrılmadı gözlerinden.
“Anlatsana, nasıl bir histi?”
“Ben bilmiyordum,” dedi, kafasını iki yana salladı. Gözleri acıdan kısılmıştı.
“Hep aynı kelimeler!” dedim yüzüne tükürürcesine. Elini hızla avuç içime alıp kalbimin üzerine koydum. “Bak! İyi kontrol et. Senin için atan kalbi nasıl söndürdüğüne bir bak!”
Kafasını iki yana salladı hızla.
“Hayır, izin vermem,” dedi gözlerindeki ateş parçaları yüreğimi parçalarken.
Gülümsedim, yanaklarımdan süzülerek boynuma doğru akan gözyaşları eşliğinde.
“Sana kötü bir haberim var o zaman genç adam. Kalp durdu.”
Penah, sığındığın ruhtur.
Bazı gerçekler kalp kırar, acı verir ve yaşarken yok eder. Rihem, yalanlarla çevrelenmiş dünyasına gözlerini açtığında, aşık olduğu adamı görmeyi beklemiyordu.
Kitabın adı, hikayenin özünü yansıtmaktadır. Ancak alışılagelmiş bir kurguyla değil, içten ve daha bizden bir örgüyle…
Penah, her ne kadar sığınılacak yer anlamında kullanılsa da, bu hikayede, güçlü bir kadın duruşuyla karşılacak okuyucu; ailesiz, terk edilmiş, ihanete uğramış bir kadının yaşam mücadelesine seyir edecek…
“Nasıl bir histi?” dedim gülerek. Bu sırada sağ gözümden yanağıma doğru bir damla süzüldü. Hayır iki damla. “Mutlu oldun mu? Onlar ateşin içinde eriyerek yok olurken sen rahatça koltuğunda oturup kutladın mı?”
Susması sinirimi bozuyordu. Gülüşüm gitgide yok olurken gözlerimi bir an olsun ayrılmadı gözlerinden.
“Anlatsana, nasıl bir histi?”
“Ben bilmiyordum,” dedi, kafasını iki yana salladı. Gözleri acıdan kısılmıştı.
“Hep aynı kelimeler!” dedim yüzüne tükürürcesine. Elini hızla avuç içime alıp kalbimin üzerine koydum. “Bak! İyi kontrol et. Senin için atan kalbi nasıl söndürdüğüne bir bak!”
Kafasını iki yana salladı hızla.
“Hayır, izin vermem,” dedi gözlerindeki ateş parçaları yüreğimi parçalarken.
Gülümsedim, yanaklarımdan süzülerek boynuma doğru akan gözyaşları eşliğinde.
“Sana kötü bir haberim var o zaman genç adam. Kalp durdu.”