“Ev” dendiğinde ilk akla gelen kavramlardan biri, aile. Ama aile, sadece evli ve çocuklu küçük bir topluluk değil. Aynı amaç için birlikte hareket eden bir grupta da insan kendini aile içinde hisseder. O grubun üyesi olmakla kişisel varlığı arasında bir çelişki bulunmadığında, “aile ortamı” duygusu oluşur.
Bu anlamda, birçok insanın, birden fazla ailesi vardır. Ne güzel.
Hikâye anlatanlar da bir araya geldiğinde, bazen aile toplantısı huzurunu duyarlar. Hele edebiyat anlayışları uyumluysa.
Böyle bir ailenin 14 üyesinin öykülerinden oluşuyor bu kitap. Perdeleri aralayıp, çeşitli evlerde yaşanan hikâyeleri okura aktarıyorlar. O perdelerin çoğunun ardında, aslında hoş bir aile ortamı yok. Kaçmak, evinden kurtulmak isteyen, evine dönmek isteyen insanların hüzünlü hikâyeleri de var.
Gerçeklik var bu öykülerde. Hesaplaşma, unutma, sorgulama… Gerçeği anlatmanın güzelliği var.
“Ev” dendiğinde ilk akla gelen kavramlardan biri, aile. Ama aile, sadece evli ve çocuklu küçük bir topluluk değil. Aynı amaç için birlikte hareket eden bir grupta da insan kendini aile içinde hisseder. O grubun üyesi olmakla kişisel varlığı arasında bir çelişki bulunmadığında, “aile ortamı” duygusu oluşur.
Bu anlamda, birçok insanın, birden fazla ailesi vardır. Ne güzel.
Hikâye anlatanlar da bir araya geldiğinde, bazen aile toplantısı huzurunu duyarlar. Hele edebiyat anlayışları uyumluysa.
Böyle bir ailenin 14 üyesinin öykülerinden oluşuyor bu kitap. Perdeleri aralayıp, çeşitli evlerde yaşanan hikâyeleri okura aktarıyorlar. O perdelerin çoğunun ardında, aslında hoş bir aile ortamı yok. Kaçmak, evinden kurtulmak isteyen, evine dönmek isteyen insanların hüzünlü hikâyeleri de var.
Gerçeklik var bu öykülerde. Hesaplaşma, unutma, sorgulama… Gerçeği anlatmanın güzelliği var.