Sermet Bey döndü, arkasındaki bekçiye:
- İşte bir boş köşk daha...
Dedi. Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina. Mermerdenmiş gibi göz kamaştıracak derecede parlıyordu. Tarhlarını yabani otlar bürümüş. Bahçenin demir kapısında büyük bir Kiralıktır levhası asılıydı. Bekçi başını salladı:
- Geç efendim, geç... Orası bize gelmez.
-Niçin canım?
Demin gösterdiğim evi tutunuz. Küçük ama çok uğurludur. Kim oturursa senedinde erkek çocuğu dünyaya gelir.
Sermet Bey döndü, arkasındaki bekçiye:
- İşte bir boş köşk daha...
Dedi. Küçük bir çam ormanının önünde beyaz, şık bir bina. Mermerdenmiş gibi göz kamaştıracak derecede parlıyordu. Tarhlarını yabani otlar bürümüş. Bahçenin demir kapısında büyük bir Kiralıktır levhası asılıydı. Bekçi başını salladı:
- Geç efendim, geç... Orası bize gelmez.
-Niçin canım?
Demin gösterdiğim evi tutunuz. Küçük ama çok uğurludur. Kim oturursa senedinde erkek çocuğu dünyaya gelir.