"Hayır, Sabri'yle konuşmak istemiyordum. Aslında Gönül'le oturup iki saat daha geçirmek de istemiyordum. Bu kafasına peruk takılmış cesetle ilgilenmek de istemiyordum. Katilin kim olduğunu, niye bu kendi halinde adamı öldürüp kafasına peruk takıp bıraktığını, ağzına niçin ruj bulaştırdığını da merak etmiyordum. Gönül'ün bana kakalamaya çalıştığı bu cinayetle ilgilenmiyordum. Zaten ben öyle dedikleri gibi 'zehir hafiye', 'ilk ve tek travesti dedektif' falan da olmak istemiyordum. Ponpon'la bozuşmak istemiyordum. Evde misafir de istemiyordum! İs-te-mi-yor-dum!"
Zekâsı ve azmiyle, vahşice işlenen seri cinayetlerin üstesinden gelen kahramanımız, eğitimli, kültürlü, sanattan anlayan, yaşamdan zevk almayı bilen, tutkulu, bakımlı, atletik yapılı, gerektiğinde 'aslan gibi delikanlı' bir travesti...
Mehmet Murat Somer'in akıcı ve mizahi anlatımıyla okur, ışıltılı Beyoğlu gecelerinin karanlık arka sokaklarında eğlenceli bir keşfe çıkıyor.
"Hayır, Sabri'yle konuşmak istemiyordum. Aslında Gönül'le oturup iki saat daha geçirmek de istemiyordum. Bu kafasına peruk takılmış cesetle ilgilenmek de istemiyordum. Katilin kim olduğunu, niye bu kendi halinde adamı öldürüp kafasına peruk takıp bıraktığını, ağzına niçin ruj bulaştırdığını da merak etmiyordum. Gönül'ün bana kakalamaya çalıştığı bu cinayetle ilgilenmiyordum. Zaten ben öyle dedikleri gibi 'zehir hafiye', 'ilk ve tek travesti dedektif' falan da olmak istemiyordum. Ponpon'la bozuşmak istemiyordum. Evde misafir de istemiyordum! İs-te-mi-yor-dum!"
Zekâsı ve azmiyle, vahşice işlenen seri cinayetlerin üstesinden gelen kahramanımız, eğitimli, kültürlü, sanattan anlayan, yaşamdan zevk almayı bilen, tutkulu, bakımlı, atletik yapılı, gerektiğinde 'aslan gibi delikanlı' bir travesti...
Mehmet Murat Somer'in akıcı ve mizahi anlatımıyla okur, ışıltılı Beyoğlu gecelerinin karanlık arka sokaklarında eğlenceli bir keşfe çıkıyor.