İşte, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) kabr-i şerifinin tam karşısında duruyordum. Ellerimi önümde bağlayarak, ona bol bol selam verdim ve çokça salavat getirdim. Birden sanki bana bir ilham geldi ve ağzımdan şu sözler dökülmeye başladı:
“Efendim… Beni sana kavuşturan Allah'a çokça şükürler olsun. Seni çok özledim. Senin hasretinle yanıp tutuştum. İşte karşındayım… Seni çok seviyorum. Sonunda kavuşmak nasip oldu… Ne olur, tekrar rüyama gel… O güzel yüzünü tekrar göreyim Efendim… Gül kokulu Efendim…”
İşte, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) kabr-i şerifinin tam karşısında duruyordum. Ellerimi önümde bağlayarak, ona bol bol selam verdim ve çokça salavat getirdim. Birden sanki bana bir ilham geldi ve ağzımdan şu sözler dökülmeye başladı:
“Efendim… Beni sana kavuşturan Allah'a çokça şükürler olsun. Seni çok özledim. Senin hasretinle yanıp tutuştum. İşte karşındayım… Seni çok seviyorum. Sonunda kavuşmak nasip oldu… Ne olur, tekrar rüyama gel… O güzel yüzünü tekrar göreyim Efendim… Gül kokulu Efendim…”