Gençlik; İnsanın, Kendini, Yaratıcıyı ve evreni anlamlandırma sürecinde, varlık alanında kendini öne çıkararak kâinatı ve hadiseleri yorumlamayı tercih ettiği, bununla birlikte iç dünya-dış dünya dengesinde bazı gelgitleri yaşadığı fırtınalı bir dönemdir. Bu açıdan, çevreyle iletişim kurma sürecinden kimlik inşasına ilk adımların atıldığı gençlik devresi, ömür sermayesinin en önemli kazanımı ve ilerleyen yaşlardaki kemal dönemi için esasında oldukça bereketli bir havzadır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s), bu döneme özel bir anlam atfetmiş ve kişinin, ahiret yolculuğunda “gençliğin nerede tükettiği” sorusuna muhatap olmadan hareket edemeyeceğini bildirmiştir.
Gençlik; İnsanın, Kendini, Yaratıcıyı ve evreni anlamlandırma sürecinde, varlık alanında kendini öne çıkararak kâinatı ve hadiseleri yorumlamayı tercih ettiği, bununla birlikte iç dünya-dış dünya dengesinde bazı gelgitleri yaşadığı fırtınalı bir dönemdir. Bu açıdan, çevreyle iletişim kurma sürecinden kimlik inşasına ilk adımların atıldığı gençlik devresi, ömür sermayesinin en önemli kazanımı ve ilerleyen yaşlardaki kemal dönemi için esasında oldukça bereketli bir havzadır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s), bu döneme özel bir anlam atfetmiş ve kişinin, ahiret yolculuğunda “gençliğin nerede tükettiği” sorusuna muhatap olmadan hareket edemeyeceğini bildirmiştir.