Kimsenin sesimi duyduğumu sanmıyorum. Sanki dilimi yutmuştum ve ağzımdan hiçbir ses çıkmıyordu, birisi gelip beni arkamdan tuttu. Ellerimi arabadan kaydı ve yüz üstü kaldırıma düştüm. Başımı kaldırdım ve devemi son kez gördüm. Devem ağlıyor ve öfkeyle boynunda çanları sallanıyordu.
Burnum kanadığı için yüzüm gözüm kan içindeydi. Ama ne yüzümde akan kanları görüyor ne de canımın yandığını hissediyordum. Ayaklarımı yere vurdum ve hıçkırmaya başladım. O kadar zor bir durumdu ki bu, ne kelimelerle anlatılırdı ne de halla ifade edilirdi. Düşündüğüm tek şey vitrindeki makineli tüfeğin benim olmasıydı.
Kimsenin sesimi duyduğumu sanmıyorum. Sanki dilimi yutmuştum ve ağzımdan hiçbir ses çıkmıyordu, birisi gelip beni arkamdan tuttu. Ellerimi arabadan kaydı ve yüz üstü kaldırıma düştüm. Başımı kaldırdım ve devemi son kez gördüm. Devem ağlıyor ve öfkeyle boynunda çanları sallanıyordu.
Burnum kanadığı için yüzüm gözüm kan içindeydi. Ama ne yüzümde akan kanları görüyor ne de canımın yandığını hissediyordum. Ayaklarımı yere vurdum ve hıçkırmaya başladım. O kadar zor bir durumdu ki bu, ne kelimelerle anlatılırdı ne de halla ifade edilirdi. Düşündüğüm tek şey vitrindeki makineli tüfeğin benim olmasıydı.