Tarihten günümüze kadar doğru bir usulle uygulanan rabıta, güzel bir terbiye ve ıslah metodudur, manevi kalp için faydalı bir ilaçtır. Yapana Hakk'ı hatırlatan, onu hayra götüren hayırlı ve güzel bir vesiledir. Bazıları onu manevi terbiyenin ve yüce Allah'a yaklaşmanın en güzel sebeplerinden biri olarak görürken; bazıları da rabıta yapanları farklı şeylerle itham etmektedirler. Bu durumda nasıl oluyor da hem yüce Allah'a yaklaşma, hem de O'ndan uzaklaşma sebebi olabiliyor? Aslında burada kilit nokta niyetimizdir. Zira bu vesileye yapışan kimsenin niyet ve usulü hatalı olursa sonuç da hatalı olur. Çünkü eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz, demiş büyüklerimiz.
Bu bağlamda rabıtayı savunan ve reddeden birçok eser kaleme alınmıştı r. Bu eserlerden bazıları müstakil olarak rabıta konusunu işlemektedir. Bazıları da rabıta aleyhine yazılmış eserlere verilen cevap niteliğindedir. İşte bu reddiyelerden biri de eleserlerden Hac Mehmed Fevzi Efendi'nin kaleme almış olduğu, sadeleştirmesini yaptı ğımız Aynü'l-Hakîka fî Râbıtati 't-Tarîka adlı eseridir. Mehmed Fevzi Efendi, eserinde kime reddiye yazdığını belirtmemektedir. Reddiye yazdığı söz konusu eserde geçen iddialardan ve bazı bölümlerden alıntı yaparak onları soru- cevap yöntemiyle cevaplandırmıştır. Ayrıca reddiye yazdığı kişinin ismini zikretmeden, "o zat” ifadesini kullanarak genel anlamda rabıta hakkındaki iddialara âyet, hadis, kelâm-ı kibâr gibi deliller kullanarak cevap vermiştir.
Rabıtanın Hakikati isimli bu eserde, rabıta hakkındaki olumsuz iddialar parantez içinde italik olarak belirti lirken, her seviyeden insanın kolayca anlayabileceği bir dil ve üslupta hazırlandı. Şadırvan Yayınları tarafından hazırlanan Rabıtanın Hakikati isimli esere tüm Semerkand İletişim Merkezleri'nden ulaşabilirsiniz.
Tarihten günümüze kadar doğru bir usulle uygulanan rabıta, güzel bir terbiye ve ıslah metodudur, manevi kalp için faydalı bir ilaçtır. Yapana Hakk'ı hatırlatan, onu hayra götüren hayırlı ve güzel bir vesiledir. Bazıları onu manevi terbiyenin ve yüce Allah'a yaklaşmanın en güzel sebeplerinden biri olarak görürken; bazıları da rabıta yapanları farklı şeylerle itham etmektedirler. Bu durumda nasıl oluyor da hem yüce Allah'a yaklaşma, hem de O'ndan uzaklaşma sebebi olabiliyor? Aslında burada kilit nokta niyetimizdir. Zira bu vesileye yapışan kimsenin niyet ve usulü hatalı olursa sonuç da hatalı olur. Çünkü eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz, demiş büyüklerimiz.
Bu bağlamda rabıtayı savunan ve reddeden birçok eser kaleme alınmıştı r. Bu eserlerden bazıları müstakil olarak rabıta konusunu işlemektedir. Bazıları da rabıta aleyhine yazılmış eserlere verilen cevap niteliğindedir. İşte bu reddiyelerden biri de eleserlerden Hac Mehmed Fevzi Efendi'nin kaleme almış olduğu, sadeleştirmesini yaptı ğımız Aynü'l-Hakîka fî Râbıtati 't-Tarîka adlı eseridir. Mehmed Fevzi Efendi, eserinde kime reddiye yazdığını belirtmemektedir. Reddiye yazdığı söz konusu eserde geçen iddialardan ve bazı bölümlerden alıntı yaparak onları soru- cevap yöntemiyle cevaplandırmıştır. Ayrıca reddiye yazdığı kişinin ismini zikretmeden, "o zat” ifadesini kullanarak genel anlamda rabıta hakkındaki iddialara âyet, hadis, kelâm-ı kibâr gibi deliller kullanarak cevap vermiştir.
Rabıtanın Hakikati isimli bu eserde, rabıta hakkındaki olumsuz iddialar parantez içinde italik olarak belirti lirken, her seviyeden insanın kolayca anlayabileceği bir dil ve üslupta hazırlandı. Şadırvan Yayınları tarafından hazırlanan Rabıtanın Hakikati isimli esere tüm Semerkand İletişim Merkezleri'nden ulaşabilirsiniz.