"Radyolu Yıllar bir bakıma bir öz yaşam öyküsüdür. Neden öyledir? Nedeninin açıklamasını ileriki sayfalara bırakarak bir noktayı vurgulamak gerekir; kuşkusuz her yaşam bir öyküdür. Keşke hepsi de anlatılabilse, mümkünse yazılabilse...
Yaşam öyküleri, iş yaşamları nedeniyle kamu görevi ile kesişenler için durum biraz daha farklı. Onlar, konumları gereği devlet çarkının işleyişine kıyısından köşesinden de olsa tanıklık etmişlerdir. Tanıklık ettikleri konularda, türlü etkenler altında karar anları yaşamışlardır. Özellikle bu kişilerin meslek anılarını anlatmaları gerektiğine inanıyorum."
1965-1998 yılları arasında TRT'de çalışmış ve Yayın Denetleme Kurulu Başkanlığı yapmış olan Gülben Dinçmen, bir döneme ve bir kuruma içeriden ışık tutacak bir çalışmayla, Türkiye'nin toplumsal belleğine önemli bir katkıda bulunuyor. Türkiye'de radyonun serüvenini; yayıncılık ilkeleri, siyasal iktidarlar, yönetimler, denetim ve sansür gibi odaklardan ele alan Dinçmen, bir dönem gazete manşetlerine taşınmış yayın tartışmalarına da ayrıntılı bir tanıklık getiriyor.
Radyolu Yıllar, otuz yıldan uzun bir süre boyunca, kimi zaman yan yana, kimi zamansa karşı karşıya gelen bir "kurum"la bir "insan" arasındaki ilişkinin, dürüst ve içten tutanağı...
"Radyolu Yıllar bir bakıma bir öz yaşam öyküsüdür. Neden öyledir? Nedeninin açıklamasını ileriki sayfalara bırakarak bir noktayı vurgulamak gerekir; kuşkusuz her yaşam bir öyküdür. Keşke hepsi de anlatılabilse, mümkünse yazılabilse...
Yaşam öyküleri, iş yaşamları nedeniyle kamu görevi ile kesişenler için durum biraz daha farklı. Onlar, konumları gereği devlet çarkının işleyişine kıyısından köşesinden de olsa tanıklık etmişlerdir. Tanıklık ettikleri konularda, türlü etkenler altında karar anları yaşamışlardır. Özellikle bu kişilerin meslek anılarını anlatmaları gerektiğine inanıyorum."
1965-1998 yılları arasında TRT'de çalışmış ve Yayın Denetleme Kurulu Başkanlığı yapmış olan Gülben Dinçmen, bir döneme ve bir kuruma içeriden ışık tutacak bir çalışmayla, Türkiye'nin toplumsal belleğine önemli bir katkıda bulunuyor. Türkiye'de radyonun serüvenini; yayıncılık ilkeleri, siyasal iktidarlar, yönetimler, denetim ve sansür gibi odaklardan ele alan Dinçmen, bir dönem gazete manşetlerine taşınmış yayın tartışmalarına da ayrıntılı bir tanıklık getiriyor.
Radyolu Yıllar, otuz yıldan uzun bir süre boyunca, kimi zaman yan yana, kimi zamansa karşı karşıya gelen bir "kurum"la bir "insan" arasındaki ilişkinin, dürüst ve içten tutanağı...