Bu kitap, sufi medeniyetin beşiği Horasan'dan doğan ve kötülüklerini sergileyerek, iyiliklerini de gizleyerek Allah'ın rızasını kazanma amacıyla yola çıkan inanç neferlerinin benimsediği bir irfanî ekol olan Melâmetîliğin oluşturduğu zengin edebî birikimi, sosyal ve kültürel çerçevede bir araya getirmektedir. Melâmîlerin kendilerini her türlü dünyevî menfaat ve nitelikten arındırarak rafine bir öğreti doğrultusunda dinî hayata katılma ve yaşamı öngören zihniyetleri doğrultusunda kitaba “Rafine Bir Hak Âşıklığının Edebî Seyrî” adı verilmiştir. Bu isim Melâmet düşüncesinin ruhuna uygundur. Çünkü Melâmîler, bir tarikat bağı içerisine girmemiş, üniforma, taç vb. gösteriş ifade eden sembollere bağlanmamış, kendi emeğiyle halk içinde halkla birlikte bulunarak yaşamayı ve geçinmeyi ilke edinen rafine bir öğretinin temsilcileri olmuşlardır. Kitap, buram buram saflık kokan inanç biçimleriyle bu öğretiyi kendilerine siper edinen sufi zümresinin klasik şiirde elde ettiği üstün konumun edebî söylemini içermektedir. Bu kitabı önemli ve değerli kılan asıl husus, bugüne kadar klasik Türk edebiyatı sahasında sadece tarihî yönüyle ele alındığı görülen Melâmî düşüncenin edebî yönünü klasik edebiyat geleneği özelinde etraflıca ortaya koymuş olmasıdır. Kitabın bu anlamda kıymeti, alanla ilgili literatüre önemli katkılar sağlamasıdır. Melâmet ve Melâmiler hakkında tarihî ve edebî yönlerini bütünleştirerek pek çok yeni Melâmî terim ve kavramı klasik edebiyat literatürüne kazandırması da kitabın başka bir önemli yönünü oluşturmaktadır. Yeni nesil edebiyat meraklısı gençlerin dört makaleden oluşan ve edebî birikimi hayli fazla olan bu kitabı okuyarak edebî bilgi ve birikimlerini artıracağı aşikârdır.
Bu kitap, sufi medeniyetin beşiği Horasan'dan doğan ve kötülüklerini sergileyerek, iyiliklerini de gizleyerek Allah'ın rızasını kazanma amacıyla yola çıkan inanç neferlerinin benimsediği bir irfanî ekol olan Melâmetîliğin oluşturduğu zengin edebî birikimi, sosyal ve kültürel çerçevede bir araya getirmektedir. Melâmîlerin kendilerini her türlü dünyevî menfaat ve nitelikten arındırarak rafine bir öğreti doğrultusunda dinî hayata katılma ve yaşamı öngören zihniyetleri doğrultusunda kitaba “Rafine Bir Hak Âşıklığının Edebî Seyrî” adı verilmiştir. Bu isim Melâmet düşüncesinin ruhuna uygundur. Çünkü Melâmîler, bir tarikat bağı içerisine girmemiş, üniforma, taç vb. gösteriş ifade eden sembollere bağlanmamış, kendi emeğiyle halk içinde halkla birlikte bulunarak yaşamayı ve geçinmeyi ilke edinen rafine bir öğretinin temsilcileri olmuşlardır. Kitap, buram buram saflık kokan inanç biçimleriyle bu öğretiyi kendilerine siper edinen sufi zümresinin klasik şiirde elde ettiği üstün konumun edebî söylemini içermektedir. Bu kitabı önemli ve değerli kılan asıl husus, bugüne kadar klasik Türk edebiyatı sahasında sadece tarihî yönüyle ele alındığı görülen Melâmî düşüncenin edebî yönünü klasik edebiyat geleneği özelinde etraflıca ortaya koymuş olmasıdır. Kitabın bu anlamda kıymeti, alanla ilgili literatüre önemli katkılar sağlamasıdır. Melâmet ve Melâmiler hakkında tarihî ve edebî yönlerini bütünleştirerek pek çok yeni Melâmî terim ve kavramı klasik edebiyat literatürüne kazandırması da kitabın başka bir önemli yönünü oluşturmaktadır. Yeni nesil edebiyat meraklısı gençlerin dört makaleden oluşan ve edebî birikimi hayli fazla olan bu kitabı okuyarak edebî bilgi ve birikimlerini artıracağı aşikârdır.