Uzun müddet Irak'ta hüküm süren Selçukluların devlet güneşi, mağrib-i efnaya saklanırken, saadet ufkundan Harezmşahların görkemli mahı parladı. Her vakitte bir sahib-i sadrın kapısında olan ve her asırda değerli bir ulu eşiğe bağlanan düzenbaz zamanın ferraşı, akderin eliyle yayılan Selçukluların saltanatını süpürüp, hüküm sürdükleri beldeleri ref'etlü Nuştegin-i Garca evladının önüne serdi. "De ki: 'Ey mülkin sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin."
Selçukluların, velinimetlerine isyan eden Atabeg emirlerinin her biri, bir bela ve sıkıntıya giriftar oldu. Ayrıca haşmet vesilesi aradıkları ve umdukları her yerden musibet gördüler. Helak rüzğarı, kendilerine nimet verene yaptıkları zulüm ve kötülüğü, her birinin ömründen çıkardı. Hak 'azze ve 'ala hiçbir yaratılmışı nimet kafirliğine ve nankörlüğüne giriftar etmesin.
Uzun müddet Irak'ta hüküm süren Selçukluların devlet güneşi, mağrib-i efnaya saklanırken, saadet ufkundan Harezmşahların görkemli mahı parladı. Her vakitte bir sahib-i sadrın kapısında olan ve her asırda değerli bir ulu eşiğe bağlanan düzenbaz zamanın ferraşı, akderin eliyle yayılan Selçukluların saltanatını süpürüp, hüküm sürdükleri beldeleri ref'etlü Nuştegin-i Garca evladının önüne serdi. "De ki: 'Ey mülkin sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin."
Selçukluların, velinimetlerine isyan eden Atabeg emirlerinin her biri, bir bela ve sıkıntıya giriftar oldu. Ayrıca haşmet vesilesi aradıkları ve umdukları her yerden musibet gördüler. Helak rüzğarı, kendilerine nimet verene yaptıkları zulüm ve kötülüğü, her birinin ömründen çıkardı. Hak 'azze ve 'ala hiçbir yaratılmışı nimet kafirliğine ve nankörlüğüne giriftar etmesin.