Emperyalist güçler, korkunç bir kültür emperyalizmi programı ile millet çocuklarını milli tarihlerine, milli ve mukaddes kültür değerlerine, milli ülkelerine, milli menfaatlerine, hatta motif vesembollerine düşman etmekle kalmazlar, kendi değerlerini "bir uygarlık ve ilericilik" unsuru biçiminde onların kafalarına ve vicdanlarına otururlar. Böylece milli ve mukaddes değerlere bağlı milliyetçilerin karşısına bu değerelere ters düşen "yabancılaşmış kadrolar" çıkarırlar. Bir ülkede değerler," ikizleşince" kadrolarında ikizleşmesi ve çatışması mukadder olur. İşte düşman, bu noktada aktivitesini arttırır. Ülkenin ve milletin "parsellenmesi" için beynelminel güçleri harekete geçirir.
Ülke artık birbirinin gırtlağına sarılmaya hazır kadrolara bölünmüşse düşman rahatlıkla at oynatabilecek vasatı bulmuş demektir. Düşman karşısındaki güçleri parçalayarak onları birbirine düşürerek kolay yutulur lokmalar durumuna sokmak ister. Mesele sanki bir insan hem dindar hem milliyetçi hem de medeniyetçi olamazmış gibi bu değerlerini birbirine zıt programlar durumuna sokarak, hiç yoktan 'çatışan güçler' meydana getirir.
Emperyalist güçler, korkunç bir kültür emperyalizmi programı ile millet çocuklarını milli tarihlerine, milli ve mukaddes kültür değerlerine, milli ülkelerine, milli menfaatlerine, hatta motif vesembollerine düşman etmekle kalmazlar, kendi değerlerini "bir uygarlık ve ilericilik" unsuru biçiminde onların kafalarına ve vicdanlarına otururlar. Böylece milli ve mukaddes değerlere bağlı milliyetçilerin karşısına bu değerelere ters düşen "yabancılaşmış kadrolar" çıkarırlar. Bir ülkede değerler," ikizleşince" kadrolarında ikizleşmesi ve çatışması mukadder olur. İşte düşman, bu noktada aktivitesini arttırır. Ülkenin ve milletin "parsellenmesi" için beynelminel güçleri harekete geçirir.
Ülke artık birbirinin gırtlağına sarılmaya hazır kadrolara bölünmüşse düşman rahatlıkla at oynatabilecek vasatı bulmuş demektir. Düşman karşısındaki güçleri parçalayarak onları birbirine düşürerek kolay yutulur lokmalar durumuna sokmak ister. Mesele sanki bir insan hem dindar hem milliyetçi hem de medeniyetçi olamazmış gibi bu değerlerini birbirine zıt programlar durumuna sokarak, hiç yoktan 'çatışan güçler' meydana getirir.