Dünya edebiyatında olduğu gibi Osmanlı edebiyatında da bazı müelliflerin hayat koşulları oldukça iyi iken bazılarının yaşam şartları da o nispette kötüdür. Bu duruma sebep olarak çeşitli amiller sıralanabilir. Tebrizli Remzî Baba (ö. 1889), bu sınıflandırmada ikinci gruba dâhil olmaktadır.
İrticalen şiir söyleme kabiliyetine sahip olan ve bunu da çeşitli ortamlarda ispatlayan Remzî Baba'nın Dîvânı, içinde bulunduğu hayat şartlarından olsa gerektir ki yayımlanamamıştır. Müellifin elde bulunan eserlerinin en hacimlisi olan “Hadîkatü'l-‘uşşâk: Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in Mektepten Kaçırılmaları”, isimli bu çalışmada yukarıda bahsi geçen eserin transkripsiyonlu tam metni ve tıpkı basımı verilmekle birlikte Remzî'nin çeşitli kaynaklarda dağınık olarak bulunan ve birçoğu da daha önce Latin harflerine aktarılmamış olan manzumeleri bir araya getirilmeye çalışılmıştır.
Dünya edebiyatında olduğu gibi Osmanlı edebiyatında da bazı müelliflerin hayat koşulları oldukça iyi iken bazılarının yaşam şartları da o nispette kötüdür. Bu duruma sebep olarak çeşitli amiller sıralanabilir. Tebrizli Remzî Baba (ö. 1889), bu sınıflandırmada ikinci gruba dâhil olmaktadır.
İrticalen şiir söyleme kabiliyetine sahip olan ve bunu da çeşitli ortamlarda ispatlayan Remzî Baba'nın Dîvânı, içinde bulunduğu hayat şartlarından olsa gerektir ki yayımlanamamıştır. Müellifin elde bulunan eserlerinin en hacimlisi olan “Hadîkatü'l-‘uşşâk: Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in Mektepten Kaçırılmaları”, isimli bu çalışmada yukarıda bahsi geçen eserin transkripsiyonlu tam metni ve tıpkı basımı verilmekle birlikte Remzî'nin çeşitli kaynaklarda dağınık olarak bulunan ve birçoğu da daha önce Latin harflerine aktarılmamış olan manzumeleri bir araya getirilmeye çalışılmıştır.