Pis Kan'dan sonra Rövanş da Ali K. Metin'in beşinci şiir kitabı olarak Hece Yayınları arasında yerini aldı.
Rövanş, Ali K. Metin'in şiirdeki arayışlarını daha da netleştiren bir kitap olma özelliğinde.
Başından itibaren şiirinde mündemiç olan ve giderek kesif bir hal alan rövanş duygusu, bu kitapta boyutlarını iyice ortaya-belli ediyor: Şairin hayatla ve bizatihi şiirle olan rövanşına tanıklık ediyoruz.
Rövanş, ismiyle müsemma şekilde hayatla cedelleşen, haksızlığa, kötülüğe, kötülükten beslenmeye karşı geliştirilen bir tavır ve duyarlığın verimlerinden oluşuyor. Okuru rahatsız etmeye çalışan, rahatımızı kaçırmak isteyen bir şiir tutumunun, bu kitapla farklı açılardan pekiştirildiğini söyleyebiliriz. Gergin, endişeli, sorgulayıcı duyarlığıyla olduğu kadar, diliyle, estetik tavrıyla da öyle. Yer yer klişelere ve konformist benlere hücum eden bir pervasızlıkla, yer yer imgeden güç alarak somutu aşmak isteyen tinselliğiyle özgülleştiğini görüyoruz. Günlük, sosyal hayatla siyaset arasında gidip gelen eleştirici tecessüs, onda sadece ‘olan'ın etrafında dönmemiş, aynı zamanda sorunsallaştırıcı, ontolojik bir bakış açısıyla teşekkül etmiştir. Bazen ironiyle bazen somut, düz ifade yoluyla şekillenen zahiri söylem ve söyleyişlerin ardında bütüne yayılmış, stratejik mahiyette bir imgeselliğe sahiptir.
Klişelere teşne olmamaktan öte, Ali K. Metin'in şiiri, okur avcılığıyla ayırt edilebilen estetik vasatla arasına koyduğu mesafeyle de dikkati çeker. Rövanş kitabı, şairin “Barbar Şiir” diye adlandırdığı poetikasına bu anlamda daha bir görünürlük kazandırıyor denebilir. Barbarlık fikrinin estetik boyutuyla koşut olarak, şiirlerin bütününde kalıplaşmaya karşı adeta bir direnç, bir serbestlik keyfiyeti vardır. Bunun için o, okurdan lütuf değil, sadece her bir şiirin hakkı olan uygun, doğru biçimlerini keşfetmeyle ilgili bir titizlik talep eder: “Zor gelmezse” der gibi.
Pis Kan'dan sonra Rövanş da Ali K. Metin'in beşinci şiir kitabı olarak Hece Yayınları arasında yerini aldı.
Rövanş, Ali K. Metin'in şiirdeki arayışlarını daha da netleştiren bir kitap olma özelliğinde.
Başından itibaren şiirinde mündemiç olan ve giderek kesif bir hal alan rövanş duygusu, bu kitapta boyutlarını iyice ortaya-belli ediyor: Şairin hayatla ve bizatihi şiirle olan rövanşına tanıklık ediyoruz.
Rövanş, ismiyle müsemma şekilde hayatla cedelleşen, haksızlığa, kötülüğe, kötülükten beslenmeye karşı geliştirilen bir tavır ve duyarlığın verimlerinden oluşuyor. Okuru rahatsız etmeye çalışan, rahatımızı kaçırmak isteyen bir şiir tutumunun, bu kitapla farklı açılardan pekiştirildiğini söyleyebiliriz. Gergin, endişeli, sorgulayıcı duyarlığıyla olduğu kadar, diliyle, estetik tavrıyla da öyle. Yer yer klişelere ve konformist benlere hücum eden bir pervasızlıkla, yer yer imgeden güç alarak somutu aşmak isteyen tinselliğiyle özgülleştiğini görüyoruz. Günlük, sosyal hayatla siyaset arasında gidip gelen eleştirici tecessüs, onda sadece ‘olan'ın etrafında dönmemiş, aynı zamanda sorunsallaştırıcı, ontolojik bir bakış açısıyla teşekkül etmiştir. Bazen ironiyle bazen somut, düz ifade yoluyla şekillenen zahiri söylem ve söyleyişlerin ardında bütüne yayılmış, stratejik mahiyette bir imgeselliğe sahiptir.
Klişelere teşne olmamaktan öte, Ali K. Metin'in şiiri, okur avcılığıyla ayırt edilebilen estetik vasatla arasına koyduğu mesafeyle de dikkati çeker. Rövanş kitabı, şairin “Barbar Şiir” diye adlandırdığı poetikasına bu anlamda daha bir görünürlük kazandırıyor denebilir. Barbarlık fikrinin estetik boyutuyla koşut olarak, şiirlerin bütününde kalıplaşmaya karşı adeta bir direnç, bir serbestlik keyfiyeti vardır. Bunun için o, okurdan lütuf değil, sadece her bir şiirin hakkı olan uygun, doğru biçimlerini keşfetmeyle ilgili bir titizlik talep eder: “Zor gelmezse” der gibi.