Şamanın Doğuşu -Ruh Bükücü 1
Şimdinin geçmişe büründüğü bir zamanda, düşlerin gerçeğe, gerçeğinse düşlere dönüştüğü sinematik bir hikaye bu,Bugünün ve geçmişin gizemine yeni bir kapı aralıyan bu kitapla; Türklerin binlerce yıllık kayıp sırrının düşmanlar tarafından ele geçirilişinin ve yenilmez bir silaha dönüştürülüp Osmanlının yıkılışının hüznü çökecek üzerinize. Aynı düşmanların inanılmaz saldırısına karşı, insanüstü yeteneklere sahip Mehmet'i yetiştirenlerin büyük fedakarlıklarının ardındaki günahları tüm sadeliğiyle saracak benliğinizi. Aşka, insan olmanın en hafif ve yüce anlarına yeniden dokunacaksınız.
Şaman kültüyle insanların zihnini kontrol edebilen, ruh bükebilen, dört elemente hükmedebilen bir adamın daha neler yapabileceği şaşırtacak hepimizi. Kim bilir belki insanüstü güçlerin hayalini kuratken bunun mümkün olduğunu görüp verilen reçeteleri de uygularsınız.
Şamanın Yükselişi -Ruh Bükücü 2
Tüm peygamberler ve ermişler hep aynı şeyi önermişlerdir insanlara; ölmeden önce ölün! Bunun ne anlama geldiğini uzun araştırma ve çalışmalar sonunda tam manası ile bulabildik. Mevcut dinsel kaynaklarda bunun yöntemi bir yana, yeterli tanımının dahi olmaması hepimize garip geldi. Böylesine önemli bir konunun insanlardan adeta gizlendiğine kesin olarak eminiz.
Bu kainatın mayasının hayal olduğuna şüphemiz yok, eldeki tüm bilgiler ve bazı şahsi deneyimlerimiz bunu göstermekte. Dolayısı ile ölmeden önce ölme önerisi, insanların içinde yaşadıkları bu yanılsama dünyasından çıkmaları ve Tanrı katına yükselmelerini içeriyor. Tıpkı İsa Mesih'in yükselmesi gibi, tıpkı Hz. Muhammed'in miracı gibi…
Şamanların Savaşı - Ruh Bükücü 3
“Kainatın içinde yer alan herşeyin ruhu tek bir ruhtur…”
Aklı halen şahit olduğu gizemli görüşmedeydi. Bu bölgede geçirdiği süre boyunca elbette pek çok bilgiyle donanmıştı. Bir kaçakçının teslim edeceği mal için teslim zamanında fiyat artırmayacağını da bu sayede biliyordu. O sandığın içinde özel bir şeyler olduğuna emindi Ömer. Aksi halde teröristler, kaçakçının karşına dikilir ve istediklerini zorla da olsa alırlardı. Ama öyle olmamıştı, adeta ‘sorun çıkmasın ve istediğimiz alıp bir an önce gidelim' dercesine anlaşmaya varmışlardı. En önemlisi ise konuşmalar içinden zorlukla da olsa seçebildiği ‘İstanbul' kelimesiydi!
Şamanın Doğuşu -Ruh Bükücü 1
Şimdinin geçmişe büründüğü bir zamanda, düşlerin gerçeğe, gerçeğinse düşlere dönüştüğü sinematik bir hikaye bu,Bugünün ve geçmişin gizemine yeni bir kapı aralıyan bu kitapla; Türklerin binlerce yıllık kayıp sırrının düşmanlar tarafından ele geçirilişinin ve yenilmez bir silaha dönüştürülüp Osmanlının yıkılışının hüznü çökecek üzerinize. Aynı düşmanların inanılmaz saldırısına karşı, insanüstü yeteneklere sahip Mehmet'i yetiştirenlerin büyük fedakarlıklarının ardındaki günahları tüm sadeliğiyle saracak benliğinizi. Aşka, insan olmanın en hafif ve yüce anlarına yeniden dokunacaksınız.
Şaman kültüyle insanların zihnini kontrol edebilen, ruh bükebilen, dört elemente hükmedebilen bir adamın daha neler yapabileceği şaşırtacak hepimizi. Kim bilir belki insanüstü güçlerin hayalini kuratken bunun mümkün olduğunu görüp verilen reçeteleri de uygularsınız.
Şamanın Yükselişi -Ruh Bükücü 2
Tüm peygamberler ve ermişler hep aynı şeyi önermişlerdir insanlara; ölmeden önce ölün! Bunun ne anlama geldiğini uzun araştırma ve çalışmalar sonunda tam manası ile bulabildik. Mevcut dinsel kaynaklarda bunun yöntemi bir yana, yeterli tanımının dahi olmaması hepimize garip geldi. Böylesine önemli bir konunun insanlardan adeta gizlendiğine kesin olarak eminiz.
Bu kainatın mayasının hayal olduğuna şüphemiz yok, eldeki tüm bilgiler ve bazı şahsi deneyimlerimiz bunu göstermekte. Dolayısı ile ölmeden önce ölme önerisi, insanların içinde yaşadıkları bu yanılsama dünyasından çıkmaları ve Tanrı katına yükselmelerini içeriyor. Tıpkı İsa Mesih'in yükselmesi gibi, tıpkı Hz. Muhammed'in miracı gibi…
Şamanların Savaşı - Ruh Bükücü 3
“Kainatın içinde yer alan herşeyin ruhu tek bir ruhtur…”
Aklı halen şahit olduğu gizemli görüşmedeydi. Bu bölgede geçirdiği süre boyunca elbette pek çok bilgiyle donanmıştı. Bir kaçakçının teslim edeceği mal için teslim zamanında fiyat artırmayacağını da bu sayede biliyordu. O sandığın içinde özel bir şeyler olduğuna emindi Ömer. Aksi halde teröristler, kaçakçının karşına dikilir ve istediklerini zorla da olsa alırlardı. Ama öyle olmamıştı, adeta ‘sorun çıkmasın ve istediğimiz alıp bir an önce gidelim' dercesine anlaşmaya varmışlardı. En önemlisi ise konuşmalar içinden zorlukla da olsa seçebildiği ‘İstanbul' kelimesiydi!