Uçurum kenarında dolaşanlar ve hayatlarının kat kat güvende olduğunu sananlar… Emin olun, hepiniz kaybetmeye mahkûmsunuz! İhanetler, takıntılar ve aldanışlarla dolu şehir hikâyeleri…
Tuğrul: İlişki içinde fark edilmeyen her ayrıntı, sürpriz bir partinin ışık açılınca hortlayan davetlileri gibi, kadehlerini, iştahla ayrılığın şerefine kaldırıyormuş meğerki…
Derya: İçimdeki kritikçi başının sesini yükseltmesini bekliyordum ne zamandır. Onun sözlerine kulak asacağımdan değil de, daha ziyade çıkaracağı cızırtının ulaşabileceği noktalarda kendi sınırlarımı görmek adına.
Aşk romanlarının ünlü yazarı ve temizlikçi aşkı: Okurdan istediği ilgiyi göremeyen "ödüllü öykücü" bir gün büyük şehirdeki yaşamını bırakır ve bir deniz kasabasında garson olarak çalışmaya başlar. Burada aşk romanları yazan bir kadınla tanışır ve kimliğini gizleyerek onunla samimiyeti ilerletmek için evine temizliğe gitmeye başlar. İmkânsızın sınırlarında dolanan sıra dışı bir macera…
Güzide: Otoparkın müşterilerini hayata benzetiyorum bazen. Beklenmedik bir anda geliyor, beklenmedik bir anda gidiveriyorlar. İstemiyorsun zorla giriyor, istiyorsun gelen olmuyor. Bazen de her şey kördüğüm oluyor. Ve bazen ısrarcı olmayıp etrafta şöyle bir turlayıp tekrar uğrayan, umulmadık bir anda, umulmadık bir boşluk yakalayabiliyor. Ya da onca hesaba rağmen açıkta kalabiliyor... Aslında burası "hesapla çarşının" bir türlü birbirine uymadığı kendi halinde küçük bir evren!
Uçurum kenarında dolaşanlar ve hayatlarının kat kat güvende olduğunu sananlar… Emin olun, hepiniz kaybetmeye mahkûmsunuz! İhanetler, takıntılar ve aldanışlarla dolu şehir hikâyeleri…
Tuğrul: İlişki içinde fark edilmeyen her ayrıntı, sürpriz bir partinin ışık açılınca hortlayan davetlileri gibi, kadehlerini, iştahla ayrılığın şerefine kaldırıyormuş meğerki…
Derya: İçimdeki kritikçi başının sesini yükseltmesini bekliyordum ne zamandır. Onun sözlerine kulak asacağımdan değil de, daha ziyade çıkaracağı cızırtının ulaşabileceği noktalarda kendi sınırlarımı görmek adına.
Aşk romanlarının ünlü yazarı ve temizlikçi aşkı: Okurdan istediği ilgiyi göremeyen "ödüllü öykücü" bir gün büyük şehirdeki yaşamını bırakır ve bir deniz kasabasında garson olarak çalışmaya başlar. Burada aşk romanları yazan bir kadınla tanışır ve kimliğini gizleyerek onunla samimiyeti ilerletmek için evine temizliğe gitmeye başlar. İmkânsızın sınırlarında dolanan sıra dışı bir macera…
Güzide: Otoparkın müşterilerini hayata benzetiyorum bazen. Beklenmedik bir anda geliyor, beklenmedik bir anda gidiveriyorlar. İstemiyorsun zorla giriyor, istiyorsun gelen olmuyor. Bazen de her şey kördüğüm oluyor. Ve bazen ısrarcı olmayıp etrafta şöyle bir turlayıp tekrar uğrayan, umulmadık bir anda, umulmadık bir boşluk yakalayabiliyor. Ya da onca hesaba rağmen açıkta kalabiliyor... Aslında burası "hesapla çarşının" bir türlü birbirine uymadığı kendi halinde küçük bir evren!