Troçki'nin sürgündeki ilk büyük ürünü, onun çapında bir Marksist teorisyenden beklenmeyecek bir şey, somut bir tarih eseriydi. Rus Devriminin Tarihi (1930) bir çok yönden bugüne kadarki Marksist tarih edebiyatının en üstün, bir tarihçenin ustalığını ve tutkusunu bir politik önderin ve bir örgütçünün etkinliğiyle ve belleğiyle birleştirerek geçmişi yeniden değerlendirmenin örneğiydi.
-Perry Anderson-
Rus Devriminin Tarihi, gerek çap, gerek güç ve gerekse ihtilal konusunda Traçki'nin fikirlerini tam anlamıyla açıklaması bakımından onun en büyük eseridir. Dünya edebiyatında bir ihtilali, başlıca önderlerinden biri tarafından açıklayan tek eserdir. Ama troçki bir tarih., olarak aktörlüğünün ve görgü tanıklığının üstüne çıkar. Sezar için sçylenenler ‘yani yazarlığının komutanlığının ve politikacılığının yanında gölge olduğu' Troçki için söylenemez. Eserini çok ince testlere tutar ve genellikle kanıtlarla desteklemeye çalışır. Kendi otoritesinden hiç bir zaman sözetmez; yalnız arada sırada, o da pek seyrek olarak kendisini sahneye sokar.
-Isaac Deutscher-
Troçki'nin sürgündeki ilk büyük ürünü, onun çapında bir Marksist teorisyenden beklenmeyecek bir şey, somut bir tarih eseriydi. Rus Devriminin Tarihi (1930) bir çok yönden bugüne kadarki Marksist tarih edebiyatının en üstün, bir tarihçenin ustalığını ve tutkusunu bir politik önderin ve bir örgütçünün etkinliğiyle ve belleğiyle birleştirerek geçmişi yeniden değerlendirmenin örneğiydi.
-Perry Anderson-
Rus Devriminin Tarihi, gerek çap, gerek güç ve gerekse ihtilal konusunda Traçki'nin fikirlerini tam anlamıyla açıklaması bakımından onun en büyük eseridir. Dünya edebiyatında bir ihtilali, başlıca önderlerinden biri tarafından açıklayan tek eserdir. Ama troçki bir tarih., olarak aktörlüğünün ve görgü tanıklığının üstüne çıkar. Sezar için sçylenenler ‘yani yazarlığının komutanlığının ve politikacılığının yanında gölge olduğu' Troçki için söylenemez. Eserini çok ince testlere tutar ve genellikle kanıtlarla desteklemeye çalışır. Kendi otoritesinden hiç bir zaman sözetmez; yalnız arada sırada, o da pek seyrek olarak kendisini sahneye sokar.
-Isaac Deutscher-