Aşk ve sanata, ihanet ve telafiye dair bu nefes kesici öyküde gizemli bir mücevher hayat değiştiren bir sırra ışık tutuyor. Olağanüstü mücevher koleksiyonunu açık artırmayla satmaya karar veren, bir zamanlar Bolşoy Balesi'nde büyük bir yıldız olan Nina Revskaya, nihayet geçmişine bir perde çekebileceğine inanır. Ancak, eski balerin hiç tahmin etmediği bir şekilde kendini vatanının ve yarım asır önce hayatını değiştiren hem ihtişamlı hem de üzücü olayların hatıraları altında ezilirken bulur. Nina Rusya'da genç bir kızken tiyatronun büyüsüne kapılır; şair Viktor Elsin'e âşık olur ve en sonunda sevgili arkadaşları (muhteşem bir besteci olan Gersh ve en yakın arkadaşı zarif Vera) ile birlikte Stalinist saldırganlığın kurbanı olur. Yine Rusya'dayken korkunç bir keşif, büyük bir ihanetin ve ustaca bir planın kıvılcımını ateşleyerek Nina'nın Batı'ya kaçmasını ve en sonunda Boston'a yerleşmesini beraberinde getirir. Nina ömrünün yarısını sırlarını saklayarak geçirir. Ama iki kişi geçmişin karanlıklar içinde kalmasına izin vermeyecektir: Boston'daki bir müzayede evinin genç ve meraklı çalışanı Drew Brooks ve nadir bulunan bir mücevher setinin, kendi belirsiz geçmişini aydınlatabileceğine inanan Rusça profesörü Grigori Solodin. Bu alışılmadık ikili beraberce bir aşk mektubu, bir şiir ve kaynağı belli olmayan bir kolyenin etrafındaki esrarı çözmeye uğraşırken, karşılaştıkları bir dizi gerçek hepsinin hayatlarını değiştirir. Geçmiş ile şimdiki zamanı, Moskova ve New England'ı, dans dünyasının sahne arkasındaki heyecanı ile sanatın dönüştürücü gücünü iç içe geçiren Daphne Kalotay'ın zekice kaleme alınmış bu ilk romanı, tarihin gücü karşısında çaresiz kalan bireylerin yaşadığı belirsizlikleri ve korkuları ele alırken, büyük sıkıntıların yaşandığı dönemlerde bile insan ruhunun güzelliğe ve zarafete, bağışlamaya ve aşkınlığa ulaşmak istediğini doğruluyor.
Aşk ve sanata, ihanet ve telafiye dair bu nefes kesici öyküde gizemli bir mücevher hayat değiştiren bir sırra ışık tutuyor. Olağanüstü mücevher koleksiyonunu açık artırmayla satmaya karar veren, bir zamanlar Bolşoy Balesi'nde büyük bir yıldız olan Nina Revskaya, nihayet geçmişine bir perde çekebileceğine inanır. Ancak, eski balerin hiç tahmin etmediği bir şekilde kendini vatanının ve yarım asır önce hayatını değiştiren hem ihtişamlı hem de üzücü olayların hatıraları altında ezilirken bulur. Nina Rusya'da genç bir kızken tiyatronun büyüsüne kapılır; şair Viktor Elsin'e âşık olur ve en sonunda sevgili arkadaşları (muhteşem bir besteci olan Gersh ve en yakın arkadaşı zarif Vera) ile birlikte Stalinist saldırganlığın kurbanı olur. Yine Rusya'dayken korkunç bir keşif, büyük bir ihanetin ve ustaca bir planın kıvılcımını ateşleyerek Nina'nın Batı'ya kaçmasını ve en sonunda Boston'a yerleşmesini beraberinde getirir. Nina ömrünün yarısını sırlarını saklayarak geçirir. Ama iki kişi geçmişin karanlıklar içinde kalmasına izin vermeyecektir: Boston'daki bir müzayede evinin genç ve meraklı çalışanı Drew Brooks ve nadir bulunan bir mücevher setinin, kendi belirsiz geçmişini aydınlatabileceğine inanan Rusça profesörü Grigori Solodin. Bu alışılmadık ikili beraberce bir aşk mektubu, bir şiir ve kaynağı belli olmayan bir kolyenin etrafındaki esrarı çözmeye uğraşırken, karşılaştıkları bir dizi gerçek hepsinin hayatlarını değiştirir. Geçmiş ile şimdiki zamanı, Moskova ve New England'ı, dans dünyasının sahne arkasındaki heyecanı ile sanatın dönüştürücü gücünü iç içe geçiren Daphne Kalotay'ın zekice kaleme alınmış bu ilk romanı, tarihin gücü karşısında çaresiz kalan bireylerin yaşadığı belirsizlikleri ve korkuları ele alırken, büyük sıkıntıların yaşandığı dönemlerde bile insan ruhunun güzelliğe ve zarafete, bağışlamaya ve aşkınlığa ulaşmak istediğini doğruluyor.