Rüzgarın Göğe Savurduğu Türkçe Günlükleri 3

Stok Kodu:
9789752895287
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
344
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%12 indirimli
28,00
24,64
9789752895287
660814
Rüzgarın Göğe Savurduğu
Rüzgarın Göğe Savurduğu Türkçe Günlükleri 3
24.64
Türkçeye en çok emek veren aydınlarımızdan biri olan Feyza Hepçilingirler, Türkçe Günlükleri'nin bu üçüncü cildinde, Türkçenin sorunlarını tartışmaya, günlük yaşamdaki kullanımlarına ayna tutmaya devam ediyor. Rüzgârın Göğe Savurduğu, bugünün Türkiye'sini dilimize nasıl yansıdığını dile getirirken, son yıllarda yayımlanmış çeşitli türlerdeki kitaba değiniyor; şiirlerle, öykülerle, anılarla zenginleşiyor. Türkiye'nin dört bir köşesinden seslenen Türkçe Günlükleri, dünyanın bir ucundan ötekine çeşitli renkleri yansıtarak yer yer gezi kitabı özelliği kazanıyor. Sorularla ve bu sorulara verilmiş doyurucu yanıtlarla bir ortak, imece tadı sunuyor."Açıkçası ben de son on yılda kendimi yabancı görmeye başladım. Zaten yabancısı olduğum her iki toprağın büsbütün muhaciri oldum. Kültürü edinmek, o kültürle barışmak bir ömür alıyor. Ama onu tüketmek ve ondan kopmak için yalnızca birkaç ay yetebiliyor. Köklü imparatorlukların ve genç cumhuriyetin bakiyesi olan bizler nasıl bu kadar hızlı ve çarpık değişebildik?"
Türkçeye en çok emek veren aydınlarımızdan biri olan Feyza Hepçilingirler, Türkçe Günlükleri'nin bu üçüncü cildinde, Türkçenin sorunlarını tartışmaya, günlük yaşamdaki kullanımlarına ayna tutmaya devam ediyor. Rüzgârın Göğe Savurduğu, bugünün Türkiye'sini dilimize nasıl yansıdığını dile getirirken, son yıllarda yayımlanmış çeşitli türlerdeki kitaba değiniyor; şiirlerle, öykülerle, anılarla zenginleşiyor. Türkiye'nin dört bir köşesinden seslenen Türkçe Günlükleri, dünyanın bir ucundan ötekine çeşitli renkleri yansıtarak yer yer gezi kitabı özelliği kazanıyor. Sorularla ve bu sorulara verilmiş doyurucu yanıtlarla bir ortak, imece tadı sunuyor."Açıkçası ben de son on yılda kendimi yabancı görmeye başladım. Zaten yabancısı olduğum her iki toprağın büsbütün muhaciri oldum. Kültürü edinmek, o kültürle barışmak bir ömür alıyor. Ama onu tüketmek ve ondan kopmak için yalnızca birkaç ay yetebiliyor. Köklü imparatorlukların ve genç cumhuriyetin bakiyesi olan bizler nasıl bu kadar hızlı ve çarpık değişebildik?"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat