Günlerden bir gün Hz. Peygamber ashabı ile sohbet ederken, fakir bir zât çıkageldi ve zengin bir adamın yanına çömeldi. Bunun üzerine, zengin adam âdeta elbiselerini toplayıp öbüründen kaçınır gibi bir tavır sergiledi. Gözünden kaçmayan bu hareket üzerine, Resûlullah'ın yüzü değişti ve:
"Ey falan!" dedi. "Zenginliğinin ona kaçmasından mı, yoksa onun fakirliğinin sana bulaşmasından mı endişelendin?"
Adamın: "Zenginliğin zararı mı var ki yâ Rasûlallah!" diye karşılık vermesi üzerine, Peygamber Efendimiz: "Evet" dedi. "Zenginliğin seni ateşe çağırırken, fakirliği onu cennete çağırıyor."
Bu cevap üzerine adam endişe içinde: "Öyleyse beni ondan ne kurtarır?" diye sordu. Peygamber Efendimizin cevabı şuydu: "Onun başını sıvazlayıp gönlünü alman..."
Günlerden bir gün Hz. Peygamber ashabı ile sohbet ederken, fakir bir zât çıkageldi ve zengin bir adamın yanına çömeldi. Bunun üzerine, zengin adam âdeta elbiselerini toplayıp öbüründen kaçınır gibi bir tavır sergiledi. Gözünden kaçmayan bu hareket üzerine, Resûlullah'ın yüzü değişti ve:
"Ey falan!" dedi. "Zenginliğinin ona kaçmasından mı, yoksa onun fakirliğinin sana bulaşmasından mı endişelendin?"
Adamın: "Zenginliğin zararı mı var ki yâ Rasûlallah!" diye karşılık vermesi üzerine, Peygamber Efendimiz: "Evet" dedi. "Zenginliğin seni ateşe çağırırken, fakirliği onu cennete çağırıyor."
Bu cevap üzerine adam endişe içinde: "Öyleyse beni ondan ne kurtarır?" diye sordu. Peygamber Efendimizin cevabı şuydu: "Onun başını sıvazlayıp gönlünü alman..."