Herkesin, ister dileyerek isterse de kendini mecbur kılarak bazı hoşuna gitmediği durumlara sabretmesi gerekir. İşte üstün ahlaklı kimse de, sabrın akıbetini, (sahibinin) övüldüğünü, boş yere tasalanmanın yerildiğini, eğer sabretmezse tasasının, kaçırdığını geri getirmeyeceğini, kötülüğü de bertaraf edemeyeceğini ayrıca kaderinde belirleneni def etmede ve belirlenmeyeni ise zaten elde edemeyeceğini bildiğinden kendi iradesiyle sabreden Dolayısıyla gereksiz yere tasalanmak, zararının faydasından daha yakın olduğu yalın bir korkudur. Bazı akıllı kimseler der ki: "Akıllı kimse; ahmağın musibet geldikten bir ay sonra yapacağını, musibet gelirken yapandır."
Herkesin, ister dileyerek isterse de kendini mecbur kılarak bazı hoşuna gitmediği durumlara sabretmesi gerekir. İşte üstün ahlaklı kimse de, sabrın akıbetini, (sahibinin) övüldüğünü, boş yere tasalanmanın yerildiğini, eğer sabretmezse tasasının, kaçırdığını geri getirmeyeceğini, kötülüğü de bertaraf edemeyeceğini ayrıca kaderinde belirleneni def etmede ve belirlenmeyeni ise zaten elde edemeyeceğini bildiğinden kendi iradesiyle sabreden Dolayısıyla gereksiz yere tasalanmak, zararının faydasından daha yakın olduğu yalın bir korkudur. Bazı akıllı kimseler der ki: "Akıllı kimse; ahmağın musibet geldikten bir ay sonra yapacağını, musibet gelirken yapandır."