Tamamı on şiirden meydana gelen Hatıralar'daki şiirlerden dördü, bazı âyet ve hadislerin manzum yorumudur ve bu yönüyle Safahat'ın üçüncü kitabı olan Hakkın Sesleri'ndeki şiirlere benzer. Kitaptaki en önemli ve bir bakıma kitaba adını veren şiir “Berlin Hatıraları“dır. Şairin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaptığı Berlin seyahatinin izlenimlerini yansıtan bu şiir, onun İslâm dünyası ile Batı'yı gözlemlerine dayanarak karşılaştırmış olması dolayısıyla önemlidir. Kitaptaki “Necid Çöllerinden Medine'ye“ ve “El Uskur'da“ şiirleri de şairin Arabistan ve Mısır seyahat izlenimlerinin ürünleridir. Bu şiirlerin tamamının ortak noktası, bizim için bir felâketle sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı yıllarında kaleme alınmış olmaları ve bu yüzden Balkan Savaşı'nın acılarını yansıtan Hakkın Sesleri'ndeki şiirler gibi hüzün ve karamsarlığın egemen olmasıdır.
Tamamı on şiirden meydana gelen Hatıralar'daki şiirlerden dördü, bazı âyet ve hadislerin manzum yorumudur ve bu yönüyle Safahat'ın üçüncü kitabı olan Hakkın Sesleri'ndeki şiirlere benzer. Kitaptaki en önemli ve bir bakıma kitaba adını veren şiir “Berlin Hatıraları“dır. Şairin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaptığı Berlin seyahatinin izlenimlerini yansıtan bu şiir, onun İslâm dünyası ile Batı'yı gözlemlerine dayanarak karşılaştırmış olması dolayısıyla önemlidir. Kitaptaki “Necid Çöllerinden Medine'ye“ ve “El Uskur'da“ şiirleri de şairin Arabistan ve Mısır seyahat izlenimlerinin ürünleridir. Bu şiirlerin tamamının ortak noktası, bizim için bir felâketle sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı yıllarında kaleme alınmış olmaları ve bu yüzden Balkan Savaşı'nın acılarını yansıtan Hakkın Sesleri'ndeki şiirler gibi hüzün ve karamsarlığın egemen olmasıdır.