Bradosti arasında cereyan eden ve Dımdım Kalesi Kuşatması olarak bilinen savaş Safevi kaynaklarında ayrıntılı olarak ele alınmış ve bu tarihi hadise Kürt sözlü kültüründe destanlaşarak yüzyıllarca söylenegelmiştir. Bu çalışmada Dımdım Kalesi kuşatmasının öncesi, kuşatmanın sebepleri ve destansı anlatımlara yansımaları tahliledilmiştir. Olayın Safevi kroniklerindeki kayıtlarının birebir çevirileri yapılmış ve birçok varyantı bulunan Dımdım Destanı'nın bir varyantı paylaşılarak tarihi kayıtlarla mukayese edilmiştir.
İlgili kısımlarının çevirilerinin paylaşıldığı ve birbirlerine yakın dönemlerde telif edilen dört Safevi kroniğinde aynı konu farklımüelliflerce kaleme alınmış ve farklı bakış açılarını yansıtmışlardır. Dolayısıyla Dımdım Kalesi kuşatması ve Emir Han Bradosti'nin serencamı konusunda Safevi tarihçilerinin birbirlerini tamamladıkları söylenebilir. Dört kroniğin birlikte okunup değerlendirilmesi bahsi geçen konuya ilişkin bütüncül bir bakış açısının oluşmasına ve Dımdım Destanı'yla birlikte değerlendirildiğinde hadisenin büyük ölçüde vuzuha kavuşmasına olanak sağlayacağına şüphe yoktur.
Dımdım Kalesi'nin Safevilerce kuşatılması, kale mahsurlarının katledilmeleri, akabinde yaşanan Mukri katliamı Kürt tarihinin trajikhadiselerinden birisidir. Ancak bu trajediden bir destan yaratan Kürtler, kahramanlığın, fedakârlığın, dayanışmanın, gayret vecesaretin önemli bir nişanesi olan Dımdım Kalesi direnişini kuşaktan kuşağa aktararak hafızalarda canlı kalmasını sağlamışlardır. İran'dan Suriye'ye, Irak'tan Türkiye'ye ve Kafkasya'ya kadar çok geniş bircoğrafyaya yayılan ve yayıldıkça yeni motiflerle bezenen Dımdım Destanı, Kürtlerin toplumsal hafızasının ortak bir yaratısı olmuş, her coğrafyadan farklı duygular yüklenerek sözlü bir tarih vesikasına dönüşmüştür.
Safevi Kroniklerinde Dımdım Kalesi Kuşatması ve Emir Han Bradosti (Xanê Lepzêrîn)
Bradosti arasında cereyan eden ve Dımdım Kalesi Kuşatması olarak bilinen savaş Safevi kaynaklarında ayrıntılı olarak ele alınmış ve bu tarihi hadise Kürt sözlü kültüründe destanlaşarak yüzyıllarca söylenegelmiştir. Bu çalışmada Dımdım Kalesi kuşatmasının öncesi, kuşatmanın sebepleri ve destansı anlatımlara yansımaları tahliledilmiştir. Olayın Safevi kroniklerindeki kayıtlarının birebir çevirileri yapılmış ve birçok varyantı bulunan Dımdım Destanı'nın bir varyantı paylaşılarak tarihi kayıtlarla mukayese edilmiştir.
İlgili kısımlarının çevirilerinin paylaşıldığı ve birbirlerine yakın dönemlerde telif edilen dört Safevi kroniğinde aynı konu farklımüelliflerce kaleme alınmış ve farklı bakış açılarını yansıtmışlardır. Dolayısıyla Dımdım Kalesi kuşatması ve Emir Han Bradosti'nin serencamı konusunda Safevi tarihçilerinin birbirlerini tamamladıkları söylenebilir. Dört kroniğin birlikte okunup değerlendirilmesi bahsi geçen konuya ilişkin bütüncül bir bakış açısının oluşmasına ve Dımdım Destanı'yla birlikte değerlendirildiğinde hadisenin büyük ölçüde vuzuha kavuşmasına olanak sağlayacağına şüphe yoktur.
Dımdım Kalesi'nin Safevilerce kuşatılması, kale mahsurlarının katledilmeleri, akabinde yaşanan Mukri katliamı Kürt tarihinin trajikhadiselerinden birisidir. Ancak bu trajediden bir destan yaratan Kürtler, kahramanlığın, fedakârlığın, dayanışmanın, gayret vecesaretin önemli bir nişanesi olan Dımdım Kalesi direnişini kuşaktan kuşağa aktararak hafızalarda canlı kalmasını sağlamışlardır. İran'dan Suriye'ye, Irak'tan Türkiye'ye ve Kafkasya'ya kadar çok geniş bircoğrafyaya yayılan ve yayıldıkça yeni motiflerle bezenen Dımdım Destanı, Kürtlerin toplumsal hafızasının ortak bir yaratısı olmuş, her coğrafyadan farklı duygular yüklenerek sözlü bir tarih vesikasına dönüşmüştür.
Safevi Kroniklerinde Dımdım Kalesi Kuşatması ve Emir Han Bradosti (Xanê Lepzêrîn)