Sahih-i Buhariyi terceme ederken Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve selemin muradına en yakın manayı yakalayabilmek amacıyla Sahih-i Buharinin meşhur ve alimler katında muteber olan İbnu Hacer el-Askalaninin Fethul-Bari adlı eserinden büyük ölçüde faydalandım. Sahih-i Buhari içerisindeki kitapların, babların ve hadislerin rakamlandırılması ise Muhammed Fuad Abdulbaki -Allah ona rahmet etsin- tarafından yapılmıştır. Hadisin senedinde ise zincirin en sonundaki ravi zikredilmiş, geri kalanı ise terceme edilmemiştir. Ancak hadisin senedi, Arapça metninde olduğu gibi nakledilmiştir. Hadisleri tercüme ederken Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellemin muradının hasıl olabilmesi için geniş ve açıklamalı tercemeye gidilmiş ve bu konuda Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellemin o hadise yüklediği mana büyük bir titizlikle hadise lanse edilmiş ve bu konuda hadis ulemasının görüşlerine başvurulmuştur. Sahih-i Buhariyi Müslümanlar Kuran-ı Kerimden sonra ikinci kaynak olarak kabul etmişlerdir. Muhammed Ümmeti bu kitabı kabul ettmiş ve hadislerin tamamının sahih olduğu hükmünü vermişlerdir. Sahih-i Buhari de gerçekten bu övgüyü hak etmiştir. Hadis ulemasının bu kitaba verdikleri önem, bunu anlayıp şerh etmedeki çaba ve gayretleri de bunu göstermektedir. Gerçekten özel olarak Sahih-i Buhari ve genel olarak hadis kitapları büyük çabalarla derlenip hadisler bir araya geetirilmiştir. Öyle ki bir hadis için aylarca yol gidilmiş ve bunun için çok büyük çabalar harcanmıştır. Böyle bir eseri Arapçadan Türkçeye aktarmayı nasip ettiği için Allaha hamdu senalar olsun. Rabbim ahiret azığı kılsın. Okuyan kişilere ise öğrenme, yaşama, hıfz etme ve anlatmayı nasip etsin. Amin. -Harun Yıldırım-
Sahih-i Buhariyi terceme ederken Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve selemin muradına en yakın manayı yakalayabilmek amacıyla Sahih-i Buharinin meşhur ve alimler katında muteber olan İbnu Hacer el-Askalaninin Fethul-Bari adlı eserinden büyük ölçüde faydalandım. Sahih-i Buhari içerisindeki kitapların, babların ve hadislerin rakamlandırılması ise Muhammed Fuad Abdulbaki -Allah ona rahmet etsin- tarafından yapılmıştır. Hadisin senedinde ise zincirin en sonundaki ravi zikredilmiş, geri kalanı ise terceme edilmemiştir. Ancak hadisin senedi, Arapça metninde olduğu gibi nakledilmiştir. Hadisleri tercüme ederken Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellemin muradının hasıl olabilmesi için geniş ve açıklamalı tercemeye gidilmiş ve bu konuda Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellemin o hadise yüklediği mana büyük bir titizlikle hadise lanse edilmiş ve bu konuda hadis ulemasının görüşlerine başvurulmuştur. Sahih-i Buhariyi Müslümanlar Kuran-ı Kerimden sonra ikinci kaynak olarak kabul etmişlerdir. Muhammed Ümmeti bu kitabı kabul ettmiş ve hadislerin tamamının sahih olduğu hükmünü vermişlerdir. Sahih-i Buhari de gerçekten bu övgüyü hak etmiştir. Hadis ulemasının bu kitaba verdikleri önem, bunu anlayıp şerh etmedeki çaba ve gayretleri de bunu göstermektedir. Gerçekten özel olarak Sahih-i Buhari ve genel olarak hadis kitapları büyük çabalarla derlenip hadisler bir araya geetirilmiştir. Öyle ki bir hadis için aylarca yol gidilmiş ve bunun için çok büyük çabalar harcanmıştır. Böyle bir eseri Arapçadan Türkçeye aktarmayı nasip ettiği için Allaha hamdu senalar olsun. Rabbim ahiret azığı kılsın. Okuyan kişilere ise öğrenme, yaşama, hıfz etme ve anlatmayı nasip etsin. Amin. -Harun Yıldırım-