Sahi, ölürken ne düşünür “şahısların en tekiliyim” yakıştırmasını kendine yapan! Bir müzik kutusundaki hatıraları mı anımsar, taşkın bir rüzgârın uğultusunu mu?
Belki değil! Adımlarıyla geceyi ölçüyor giderken kendini sorgulayan insan teki!
Olmadı, benden bu kadar deyip sokağın sonunda bitiriyor dünyayı!
Oysa asıl derdi şiirle şairin! Bir şairle yolu kesişmiş vakti zamanın birinde! Kal û belalardan kalma savaşlardan birinde yüreğini ardında koyup gelmişmiş bu yakaya şair! Gelirken, yolda ayağı bir taşa takılmış. Dünyası yitmiş içine.
O gün bu gündür ki saçlarında bahar, gövdesine kadar kuş içinde şair! Teni, geceyi ıslatan yağmurla yıkalı gözleri ayın buğusuna kesmiş!
İsmail Çekirge; hayatın ayakta kalmayı, korkunun ise ölmeyi öğrettiği tuhaf zamanlardan mısra onuruna sığınarak sesleniyor ruhumuza.
Şeyhmus Diken
Sahi, ölürken ne düşünür “şahısların en tekiliyim” yakıştırmasını kendine yapan! Bir müzik kutusundaki hatıraları mı anımsar, taşkın bir rüzgârın uğultusunu mu?
Belki değil! Adımlarıyla geceyi ölçüyor giderken kendini sorgulayan insan teki!
Olmadı, benden bu kadar deyip sokağın sonunda bitiriyor dünyayı!
Oysa asıl derdi şiirle şairin! Bir şairle yolu kesişmiş vakti zamanın birinde! Kal û belalardan kalma savaşlardan birinde yüreğini ardında koyup gelmişmiş bu yakaya şair! Gelirken, yolda ayağı bir taşa takılmış. Dünyası yitmiş içine.
O gün bu gündür ki saçlarında bahar, gövdesine kadar kuş içinde şair! Teni, geceyi ıslatan yağmurla yıkalı gözleri ayın buğusuna kesmiş!
İsmail Çekirge; hayatın ayakta kalmayı, korkunun ise ölmeyi öğrettiği tuhaf zamanlardan mısra onuruna sığınarak sesleniyor ruhumuza.
Şeyhmus Diken