“İşte o resimde gördüğün Şahmaran bu kalenin şahı imiş. Eskiler öyle derler. Konusu uzun. Şahmaran, halkıyla insanlardan gizli yaşarmış. İnsanlar günün birinde Şahmaran'ın yaşadığı yeri bulmuşlar. Şahmaran gitmeden önce halkı olan yılanlarla vedalaşmış.
‘Ben şimdi bir yere gidiyorum. Haftanın dokuzuncu günü döneceğim,' demiş. İşte o günden beri yılanlar, şahlarının haftanın dokuzuncu günü döneceğini beklemekteler. İnsanların, şahlarını öldürdüğünü bilseler her yerde insanlara saldırırlar aslında. Eskiler derler ki, yılanlar insanlara saldırmadıkları sürece bilin ki hâlâ Şahmaran'ın dönmesinden umudu kesmemişlerdir.”
“İşte o resimde gördüğün Şahmaran bu kalenin şahı imiş. Eskiler öyle derler. Konusu uzun. Şahmaran, halkıyla insanlardan gizli yaşarmış. İnsanlar günün birinde Şahmaran'ın yaşadığı yeri bulmuşlar. Şahmaran gitmeden önce halkı olan yılanlarla vedalaşmış.
‘Ben şimdi bir yere gidiyorum. Haftanın dokuzuncu günü döneceğim,' demiş. İşte o günden beri yılanlar, şahlarının haftanın dokuzuncu günü döneceğini beklemekteler. İnsanların, şahlarını öldürdüğünü bilseler her yerde insanlara saldırırlar aslında. Eskiler derler ki, yılanlar insanlara saldırmadıkları sürece bilin ki hâlâ Şahmaran'ın dönmesinden umudu kesmemişlerdir.”