"Resmi ideoloji" yapılan, Atatürkçülüğün kendisi midir, yoksa onun, özünden soyutlanmış, saptırılmış, iktidarda olanların kendi ideolojilerine göre biçimlendirilmiş yapay görüntüleri mi? Ne acı ki ikincisi... Atatürkçülük, hem iktidarda olanların tek boyutlu ve kısır düşüncelerine göre biçimlendirilmiş, hem de bu haliyle "resmi ideoloji" yapılmak istenmiştir. Atatürkçülüğü, Ulusal Kurtuluş Devrimciliği olarak anlamak ve yorumlamak gerekir. Bu anlamda bir "Atatürkçülük" anlayışını okullarımıza sokmuş değiliz. Bugün de "devrim" sözcüğünü kaldırıp, yerine "inkılap" sözcüğünü yerleştirerek Atatürkçülüğü benimseteceğimizi hiç sanmıyoruz. Atatürkçülük, ancak çoğulcu bir demokraside, özgürlükçü bir düzende benimsetilirse, bu eğitim biçimi daha sağlıklı olur. Atatürkçülüğü bir siyasal iktidarın "resmi ideolojisi" yaptınız mı, Atatürkçülük yerine sahtesi egemen olur. (Cumhuriyet, 12 Kasım 1985, Devrim Tarihi...) -Uğur Mumcu-
"Resmi ideoloji" yapılan, Atatürkçülüğün kendisi midir, yoksa onun, özünden soyutlanmış, saptırılmış, iktidarda olanların kendi ideolojilerine göre biçimlendirilmiş yapay görüntüleri mi? Ne acı ki ikincisi... Atatürkçülük, hem iktidarda olanların tek boyutlu ve kısır düşüncelerine göre biçimlendirilmiş, hem de bu haliyle "resmi ideoloji" yapılmak istenmiştir. Atatürkçülüğü, Ulusal Kurtuluş Devrimciliği olarak anlamak ve yorumlamak gerekir. Bu anlamda bir "Atatürkçülük" anlayışını okullarımıza sokmuş değiliz. Bugün de "devrim" sözcüğünü kaldırıp, yerine "inkılap" sözcüğünü yerleştirerek Atatürkçülüğü benimseteceğimizi hiç sanmıyoruz. Atatürkçülük, ancak çoğulcu bir demokraside, özgürlükçü bir düzende benimsetilirse, bu eğitim biçimi daha sağlıklı olur. Atatürkçülüğü bir siyasal iktidarın "resmi ideolojisi" yaptınız mı, Atatürkçülük yerine sahtesi egemen olur. (Cumhuriyet, 12 Kasım 1985, Devrim Tarihi...) -Uğur Mumcu-