“Sakalım yok ki sözüm dinlensin…”
İki aslan düşünün; biri yeleli, biri yelesiz. Heybetinin, bu serbestçe dalgalanan yelelerine ne kadar bağlı olduğunu göreceksiniz. Görkem ve ihtişam...
Sakalsız bir yaşlı adamı düşünün. Bir de bembeyaz sakallı bir yaşlı adamı düşünün. Sakal, “duvar sarmaşığı” gibi, dayanıklı bir meşe gibi, eski bir kale gibi günbegün yüzü kaplamaya, başkalaştırmaya ve güzelleştirmeye devam eder.
Bu ayrıksı Viktoryen kitap, eski zamanlardan bu yana erkekliğin nişanı olan sakalın evrensel kullanımına ilişkin sağlam dayanaklar sunuyor. Gowing, tarih boyunca sakallı erkeklerin cüretkârlığı ve enerjisi ile sinekkaydı bir suratın feminenliğindeki tezatı öne çıkarıyor.
Kitabı okuyan erkeklerin maço ruhunu okşayacak cümleler, “Dur bakayım, erkekler neden kıllarına bu kadar meraklı?” diye kitaba dalacak kadınları hop oturtup hop kaldıracak cinsten. Sakalın sağlığa faydalarına değinirken, kadının erkeğe yardımcı olarak yaratıldığını öğreniyoruz. Sakallı bir kadının savaş alanındaki kahramanlığının kerametini kıllarında arıyoruz.
Siz isterseniz kitabı “Sakal Felsefesi” olarak okuyun, isterseniz de “Bir kıl folikülü üzerinden cinsiyet eşitsizliğinin trajikomik anlatısı”!
Tarihten, etkileyici sakal illüstrasyonlarıyla süslenmiş olan Gowing'in bu kitabı, “sakalım yok ki sözüm dinlensin,” sözüne felsefi dayanaklar sunmaya çalışıyor.
“Sakalım yok ki sözüm dinlensin…”
İki aslan düşünün; biri yeleli, biri yelesiz. Heybetinin, bu serbestçe dalgalanan yelelerine ne kadar bağlı olduğunu göreceksiniz. Görkem ve ihtişam...
Sakalsız bir yaşlı adamı düşünün. Bir de bembeyaz sakallı bir yaşlı adamı düşünün. Sakal, “duvar sarmaşığı” gibi, dayanıklı bir meşe gibi, eski bir kale gibi günbegün yüzü kaplamaya, başkalaştırmaya ve güzelleştirmeye devam eder.
Bu ayrıksı Viktoryen kitap, eski zamanlardan bu yana erkekliğin nişanı olan sakalın evrensel kullanımına ilişkin sağlam dayanaklar sunuyor. Gowing, tarih boyunca sakallı erkeklerin cüretkârlığı ve enerjisi ile sinekkaydı bir suratın feminenliğindeki tezatı öne çıkarıyor.
Kitabı okuyan erkeklerin maço ruhunu okşayacak cümleler, “Dur bakayım, erkekler neden kıllarına bu kadar meraklı?” diye kitaba dalacak kadınları hop oturtup hop kaldıracak cinsten. Sakalın sağlığa faydalarına değinirken, kadının erkeğe yardımcı olarak yaratıldığını öğreniyoruz. Sakallı bir kadının savaş alanındaki kahramanlığının kerametini kıllarında arıyoruz.
Siz isterseniz kitabı “Sakal Felsefesi” olarak okuyun, isterseniz de “Bir kıl folikülü üzerinden cinsiyet eşitsizliğinin trajikomik anlatısı”!
Tarihten, etkileyici sakal illüstrasyonlarıyla süslenmiş olan Gowing'in bu kitabı, “sakalım yok ki sözüm dinlensin,” sözüne felsefi dayanaklar sunmaya çalışıyor.