“Anlıyorum ki yolcu yolunda gerek. İyice yere yapışmadan çekip gitmek gerek bu yalancı dünyadan. Alacağın olsun felek. Bir günyüzü göstermedin bana.
Ne çocukken, ne büyükken. Kırk yılın başı aşık oldum. İçimde kelebekler uçuştu ama onun bile ne başı var ne de sonu. Sen daha baştan sevmedin beni felek.
Ne yaptıysam artık sana. Tamam, pes. Senin eşeğin kancık olsun.
Ben gideceğim. Kına yakarsın artık bir yerlerine.”
Bazen kaderine sığınır Aziz, bazen de sessizce kağıda haykırır isyanlarını.
Hayatının baharında olmasına rağmen, geçmişiyle barışamayan içimizden biri o.
Bir taraftan kendini anlatırken diğer taraftan başkalarının hikayesini yazmayı da seven, genç yazar.
“Anlıyorum ki yolcu yolunda gerek. İyice yere yapışmadan çekip gitmek gerek bu yalancı dünyadan. Alacağın olsun felek. Bir günyüzü göstermedin bana.
Ne çocukken, ne büyükken. Kırk yılın başı aşık oldum. İçimde kelebekler uçuştu ama onun bile ne başı var ne de sonu. Sen daha baştan sevmedin beni felek.
Ne yaptıysam artık sana. Tamam, pes. Senin eşeğin kancık olsun.
Ben gideceğim. Kına yakarsın artık bir yerlerine.”
Bazen kaderine sığınır Aziz, bazen de sessizce kağıda haykırır isyanlarını.
Hayatının baharında olmasına rağmen, geçmişiyle barışamayan içimizden biri o.
Bir taraftan kendini anlatırken diğer taraftan başkalarının hikayesini yazmayı da seven, genç yazar.