Allah'ın hükmü, ancak kesin vahyin olması ve sadık Peygamber (s.a.v.)'in onu haber vermesiyle öğrenilebilir. Durum böyle olunca insan mantığı Allah'ın emrine teslim olmayı gerektirir. Çünkü insan, Allah'ın (c.c.) yaratığıdır. Allah Teala da ilmiyle her şeyi ihata ettiği ve hükmünde hikmet sahibi olduğundan; kulluğun gereği O'na teslim olmaktır. Hayatın kanunları insanın Allah'a (c.c.) teslim olmasını gerektirir. Çünkü bu kanunları da, insanı da en iyi bilen Allah Teala ve Tekaddes Hazretleridir. Bütün yönleriyle İslam dininin anlaşılabilmesi, sünnetin eksiksiz-noksansız bir şekilde öğrenilmesiyle mümkün olabilir. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, ilahi emirleri insanlara tebliğ etmekle kalmamış, aynı zamanda dini bilfiil yaşamış ve tatbik etmiştir. O'nu (s.a.v.) tanımadan İslam'ı yaşamak mümkün değildir.
Allah'ın hükmü, ancak kesin vahyin olması ve sadık Peygamber (s.a.v.)'in onu haber vermesiyle öğrenilebilir. Durum böyle olunca insan mantığı Allah'ın emrine teslim olmayı gerektirir. Çünkü insan, Allah'ın (c.c.) yaratığıdır. Allah Teala da ilmiyle her şeyi ihata ettiği ve hükmünde hikmet sahibi olduğundan; kulluğun gereği O'na teslim olmaktır. Hayatın kanunları insanın Allah'a (c.c.) teslim olmasını gerektirir. Çünkü bu kanunları da, insanı da en iyi bilen Allah Teala ve Tekaddes Hazretleridir. Bütün yönleriyle İslam dininin anlaşılabilmesi, sünnetin eksiksiz-noksansız bir şekilde öğrenilmesiyle mümkün olabilir. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, ilahi emirleri insanlara tebliğ etmekle kalmamış, aynı zamanda dini bilfiil yaşamış ve tatbik etmiştir. O'nu (s.a.v.) tanımadan İslam'ı yaşamak mümkün değildir.