Astronomi olayları biz olmasak da devam eder. Sanat ve sanat tarihi bize bağlıdır. Buna göre insanla geçerli olan her şey gibi, sanat eserleri de tarih kavramının dışında düşünülemez.
Evrenin amacını ve anlamını keşfetmek, bulmak ve bulduğunu kendine ilave etmek, sanat bilgisinin oluşumu,sanat değerlerinin çok yönlü sorunlar zinciri halinde görülmesiyle devam eder ve metot konusuyla rahatlatıcı bir çerçeveye girer. Ulaşılan bu nokta elbette her şeyin sonu değildir. Çünkü sanatla mistik dünya arasındaki puslu ortamın belirsizliğinde bu gidiş-geliş'ler hiç bitmeyecek, bu çabalar içinde pek çok ayrıntı kayıplara karışacak veya önemini kaybedecektir. Ayrıntılar unutulabilir, ancak hiç unutulmaması gereken bir tek ilke vardır. O da şudur; her parça bir bütüne, her bütün de bir genele aittir. Varlığın kavran ısı, nesnelerin ve olayların algılanışı, bütünün yorumlanış biçimi bizzat araştırmacı tarafından yaşanırken, kendisi tarafından farkedilmese bile, her şey parça - bütün ilişkisi halinde metoduna yansıyacaktır.
Astronomi olayları biz olmasak da devam eder. Sanat ve sanat tarihi bize bağlıdır. Buna göre insanla geçerli olan her şey gibi, sanat eserleri de tarih kavramının dışında düşünülemez.
Evrenin amacını ve anlamını keşfetmek, bulmak ve bulduğunu kendine ilave etmek, sanat bilgisinin oluşumu,sanat değerlerinin çok yönlü sorunlar zinciri halinde görülmesiyle devam eder ve metot konusuyla rahatlatıcı bir çerçeveye girer. Ulaşılan bu nokta elbette her şeyin sonu değildir. Çünkü sanatla mistik dünya arasındaki puslu ortamın belirsizliğinde bu gidiş-geliş'ler hiç bitmeyecek, bu çabalar içinde pek çok ayrıntı kayıplara karışacak veya önemini kaybedecektir. Ayrıntılar unutulabilir, ancak hiç unutulmaması gereken bir tek ilke vardır. O da şudur; her parça bir bütüne, her bütün de bir genele aittir. Varlığın kavran ısı, nesnelerin ve olayların algılanışı, bütünün yorumlanış biçimi bizzat araştırmacı tarafından yaşanırken, kendisi tarafından farkedilmese bile, her şey parça - bütün ilişkisi halinde metoduna yansıyacaktır.