(...) Nietzsche'nin sanata bir filozof olduğunu söylemek çok fazla şey ifade etmez ama onun düşüncesinin sanatsal niteliğini ortaya koymak, özünü kavramak ve çok zengin motiflerinden bazılarım çözmek değerli bir çabadır. Rodin'in tekniği ile sanatsal düşünceleri arasındaki benzerlikleri göstermek, Maeterlinck, Tolstoy veya Wagner'in imgelemlerini yansıtan ve sanat dünyasına bakışlarım belirleyen dünya görüşlerini sunmak önemlidir. Benim buradaki amacım, birkaç sanatçıyı ve filozofu münferit olarak ele almak, onların çalışma düsturlarım kavramak, bir zamanlar gizli kalmış olsa bile sanatlarında ve felsefelerinde yatan önemli düşünsel ve sanatsal motifleri açığa çıkarmaktır. Sanat hakkında fikir üreten düşünürlerin "sanatçı" kategorisine sokulup sokulmayacağı, üzerinde durmaya değer bir konu. Sanatçılar ve düşünürler arasındaki çizgi nereye çizilmelidir? Her sanatçının bir felsefesi olduğu söylenir. Tüm sanatçıları aynı zamanda düşünür kabul edip Nietzsche'nin ya da Hegel'in ayırıcı özellikleri üzerinde durmamak, onlara haksızlık etmek olacaktır şüphesiz. Louis William Flaccus, "sanat" öznesinden yola çıkarak sanatçılar ve düşünürleri mercek altına alıyor. Heykelde, müzikte, edebiyatta eser vermiş sanatçılarla günümüzde artık sanat teorisyeni olarak kabul ettiğimiz düşünürler arasında karşılaştırmalı okumalar yaparak okuyucularım da kendi felsefe yolculuğuna davet ediyor.
(...) Nietzsche'nin sanata bir filozof olduğunu söylemek çok fazla şey ifade etmez ama onun düşüncesinin sanatsal niteliğini ortaya koymak, özünü kavramak ve çok zengin motiflerinden bazılarım çözmek değerli bir çabadır. Rodin'in tekniği ile sanatsal düşünceleri arasındaki benzerlikleri göstermek, Maeterlinck, Tolstoy veya Wagner'in imgelemlerini yansıtan ve sanat dünyasına bakışlarım belirleyen dünya görüşlerini sunmak önemlidir. Benim buradaki amacım, birkaç sanatçıyı ve filozofu münferit olarak ele almak, onların çalışma düsturlarım kavramak, bir zamanlar gizli kalmış olsa bile sanatlarında ve felsefelerinde yatan önemli düşünsel ve sanatsal motifleri açığa çıkarmaktır. Sanat hakkında fikir üreten düşünürlerin "sanatçı" kategorisine sokulup sokulmayacağı, üzerinde durmaya değer bir konu. Sanatçılar ve düşünürler arasındaki çizgi nereye çizilmelidir? Her sanatçının bir felsefesi olduğu söylenir. Tüm sanatçıları aynı zamanda düşünür kabul edip Nietzsche'nin ya da Hegel'in ayırıcı özellikleri üzerinde durmamak, onlara haksızlık etmek olacaktır şüphesiz. Louis William Flaccus, "sanat" öznesinden yola çıkarak sanatçılar ve düşünürleri mercek altına alıyor. Heykelde, müzikte, edebiyatta eser vermiş sanatçılarla günümüzde artık sanat teorisyeni olarak kabul ettiğimiz düşünürler arasında karşılaştırmalı okumalar yaparak okuyucularım da kendi felsefe yolculuğuna davet ediyor.