Christhopher Caudwell, George Thomson ve Georg Lukacs gibi düşünürler sanatın insanlık tarihi içindeki evrimini ele alan araştırmalarında toplu tapınma törenlerinden, ortak üretime yönelik çalışmalardan geçerek sanatın nasıl kendi başına bağımsız bir uğraşa dönüştüğü üzerinde durmuşlar ve her biri kendi bakış açısından sanatın daha sonraki üretim düzenlerinde nasıl bir işlev yüklendiğini açıklamaya çalışmışlardı. Ernst Fischer de "Sanatın Gerekliliği" adlı bu yapıtında adı geçen Marksist düşünürlerin eleştiri geleneğini sürdürerek benzer sorunlara çağdaş bir yaklaşımla daha büyük bir açıklık kazandırmayı deniyor. Kitapta yer alan "Sanatın Görevi", "Sanatın Başlangıcı", "Sanat ve Kapitalizm", "Öz ve Biçim", "Gerçekliğin Yitirilmesi ve Bulunması" gibi bölümlerde sanatın evrimi başlangıcından günümüze kadar sergilenirken, çeşitli sanatlarla değişik toplum yapıları arasındaki ilişkiler gözden geçiriliyor ve geçmişin daha sağlıklı ve işlevsel sanat yapıtlarından verilen örneklerle gelecekte sanatların ve sanatçıların topluma nasıl yön verebilecekleri, dünyayı nasıl değiştirebilecekleri gösterilmek isteniyor. Bu arada Baudelaire, Kafka ve Brecht gibi sanatçılar her türlü bağnazlıktan uzak bir bakışla yeniden değerlendiriliyor.
Christhopher Caudwell, George Thomson ve Georg Lukacs gibi düşünürler sanatın insanlık tarihi içindeki evrimini ele alan araştırmalarında toplu tapınma törenlerinden, ortak üretime yönelik çalışmalardan geçerek sanatın nasıl kendi başına bağımsız bir uğraşa dönüştüğü üzerinde durmuşlar ve her biri kendi bakış açısından sanatın daha sonraki üretim düzenlerinde nasıl bir işlev yüklendiğini açıklamaya çalışmışlardı. Ernst Fischer de "Sanatın Gerekliliği" adlı bu yapıtında adı geçen Marksist düşünürlerin eleştiri geleneğini sürdürerek benzer sorunlara çağdaş bir yaklaşımla daha büyük bir açıklık kazandırmayı deniyor. Kitapta yer alan "Sanatın Görevi", "Sanatın Başlangıcı", "Sanat ve Kapitalizm", "Öz ve Biçim", "Gerçekliğin Yitirilmesi ve Bulunması" gibi bölümlerde sanatın evrimi başlangıcından günümüze kadar sergilenirken, çeşitli sanatlarla değişik toplum yapıları arasındaki ilişkiler gözden geçiriliyor ve geçmişin daha sağlıklı ve işlevsel sanat yapıtlarından verilen örneklerle gelecekte sanatların ve sanatçıların topluma nasıl yön verebilecekleri, dünyayı nasıl değiştirebilecekleri gösterilmek isteniyor. Bu arada Baudelaire, Kafka ve Brecht gibi sanatçılar her türlü bağnazlıktan uzak bir bakışla yeniden değerlendiriliyor.