Girişimcilik yoluyla yeni işletmelerin kurulması veya mevcut işletmelerin büyümesi; milli gelir artışı, kalkınma, işsizliğin azaltılması ve yaşam kalitesinin artması için önemli bir araçtır. Girişimciliğin tanımlanması ve çerçevesinin çizilmeye çalışmasına yönelik oldukça çok sayıda araştırma ve çalışma olduğu görülmektedir. Girişimcilik konusunda ekonomi merkezli yaklaşım ve çalışmaların öne çıkmasından dolayı kavram işletme kurmak, kâr elde etmek ve fırsat görerek kazanım sağlamak gibi dar anlamlarla özdeşleştirilmektedir. Aksine girişimcilik, pek çok disiplinin ilgi alanında yer almakta ve çok boyutlu bir kavram olup toplumsal katma değer üretiminin asli bir unsuru olmaktadır.
Yaşanan teknik ve sosyal gelişmelere bakıldığında günümüz itibariyle girişimciliği tanımlamaktan ziyade sonuçlarına, önemine, sürecine ve varlığına dikkat çekilmesi gerekmektedir.
Girişimcilik hakkında disiplinlerarası bir yaklaşımla konstrüktivist (yapısalcı) bakış açısına göre değerlendirmeler yapılarak, bütünleşik bir kavram üzerinde durulması önemlidir.
Zira meta ve teorik araştırmaların ortaya koyduğu üzere girişimcilik pek çok kavramın bir çarpanı olarak hem makro hem de mikro düzeyde ülkelerin eğitim, kalkınma, sosyal ve ekonomik politika merkezlerinde yer almaktadır.
Girişimcilik yoluyla yeni işletmelerin kurulması veya mevcut işletmelerin büyümesi; milli gelir artışı, kalkınma, işsizliğin azaltılması ve yaşam kalitesinin artması için önemli bir araçtır. Girişimciliğin tanımlanması ve çerçevesinin çizilmeye çalışmasına yönelik oldukça çok sayıda araştırma ve çalışma olduğu görülmektedir. Girişimcilik konusunda ekonomi merkezli yaklaşım ve çalışmaların öne çıkmasından dolayı kavram işletme kurmak, kâr elde etmek ve fırsat görerek kazanım sağlamak gibi dar anlamlarla özdeşleştirilmektedir. Aksine girişimcilik, pek çok disiplinin ilgi alanında yer almakta ve çok boyutlu bir kavram olup toplumsal katma değer üretiminin asli bir unsuru olmaktadır.
Yaşanan teknik ve sosyal gelişmelere bakıldığında günümüz itibariyle girişimciliği tanımlamaktan ziyade sonuçlarına, önemine, sürecine ve varlığına dikkat çekilmesi gerekmektedir.
Girişimcilik hakkında disiplinlerarası bir yaklaşımla konstrüktivist (yapısalcı) bakış açısına göre değerlendirmeler yapılarak, bütünleşik bir kavram üzerinde durulması önemlidir.
Zira meta ve teorik araştırmaların ortaya koyduğu üzere girişimcilik pek çok kavramın bir çarpanı olarak hem makro hem de mikro düzeyde ülkelerin eğitim, kalkınma, sosyal ve ekonomik politika merkezlerinde yer almaktadır.