Lucia ile Piero arasındaki ilişkiyi okuyucuyu zaman ve mekanda yolculuğa çıkararak anlatan “Saniyede beş bin kilometre”de yazar Manuele Fior, aynı zamanda bir neslin portresini çizmeye soyunuyor: Otuzlarını devirmiş, huzursuz ve arayış içinde bir nesil. Kaçma isteği ile köklerine dönüş nostaljisi arasında kalmış... Hayata dair binlerce seçenek önünde sıralanmışken bunların arasından kendisine en uygun olanı bulmaya çalışan, bu amaçla farklı diyarlarda maceralara atılan, yeni yollara düşmekten geri durmayan ve zaman zaman kaybolan bir nesil.
2011 yılında Uluslararası Angouleme Çizgi Roman Festivalinde büyük ödülü de kazanan İtalya-Norveç-Mısır üçgeninde geçen bu modern zaman aşk hikayesi, çizerin nefes kesen suluboya çizimleriyle canlanararak enfes bir grafik anlatı örneği sunuyor.
Lucia ile Piero arasındaki ilişkiyi okuyucuyu zaman ve mekanda yolculuğa çıkararak anlatan “Saniyede beş bin kilometre”de yazar Manuele Fior, aynı zamanda bir neslin portresini çizmeye soyunuyor: Otuzlarını devirmiş, huzursuz ve arayış içinde bir nesil. Kaçma isteği ile köklerine dönüş nostaljisi arasında kalmış... Hayata dair binlerce seçenek önünde sıralanmışken bunların arasından kendisine en uygun olanı bulmaya çalışan, bu amaçla farklı diyarlarda maceralara atılan, yeni yollara düşmekten geri durmayan ve zaman zaman kaybolan bir nesil.
2011 yılında Uluslararası Angouleme Çizgi Roman Festivalinde büyük ödülü de kazanan İtalya-Norveç-Mısır üçgeninde geçen bu modern zaman aşk hikayesi, çizerin nefes kesen suluboya çizimleriyle canlanararak enfes bir grafik anlatı örneği sunuyor.