Meltem Parlak bizlere modern bir masal anlatıyor. Televizyonların, gazetelerin, reklamların gözlerimizi boyadığı bir dünyada gezdiriyor kalemini. İnsanların kör tutkularını, kırık aşkların acılarını, evliliklerin tükenişini, çaresizliğin gelip insanın boğazında nasıl düğümlendiğini anlatıyor. Görünenle gerçek arasındaki o ince kırmızı, tehlikeli çizgiyi gösteriyor. Kaleminin kıvraklığı ve kullandığı dil, kahramanların ruh hallerini ve dünyaya bakışlarını anlatırken en büyük yardımcısı oluyor.
Evliyim. Ye¬ni evli. “Şaşaalı Şehir” adını vereceğim fiyakalı bir şehirde, pek fiyakalı olmayan, ama vasat da olmayan bir hayatım var. Hayal dünyasında dolanıp durduğum söylenebilir. Alınmam. Hayatı olduğundan şık yapmanın zararsız bir yo¬lu olarak görüyorum bunu.
Meltem Parlak bizlere modern bir masal anlatıyor. Televizyonların, gazetelerin, reklamların gözlerimizi boyadığı bir dünyada gezdiriyor kalemini. İnsanların kör tutkularını, kırık aşkların acılarını, evliliklerin tükenişini, çaresizliğin gelip insanın boğazında nasıl düğümlendiğini anlatıyor. Görünenle gerçek arasındaki o ince kırmızı, tehlikeli çizgiyi gösteriyor. Kaleminin kıvraklığı ve kullandığı dil, kahramanların ruh hallerini ve dünyaya bakışlarını anlatırken en büyük yardımcısı oluyor.
Evliyim. Ye¬ni evli. “Şaşaalı Şehir” adını vereceğim fiyakalı bir şehirde, pek fiyakalı olmayan, ama vasat da olmayan bir hayatım var. Hayal dünyasında dolanıp durduğum söylenebilir. Alınmam. Hayatı olduğundan şık yapmanın zararsız bir yo¬lu olarak görüyorum bunu.