Şato

Stok Kodu:
9786056677236
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
358
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-09
Çeviren:
Yasemin Gök
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Das Schlob
Kategori:
%20 indirimli
16,67
13,34
9786056677236
666815
Şato
Şato
13.34

K, geceleyin geç vakitte köye vardığında her yer kar altındaydı.

Şato Tepesine dair hiçbir şey görünmüyordu; adeta sis ve karanlığın içine gizlenmişti; orada büyük bir şatonun varlığına dair en ufak bir gösterge yoktu ortada.

K, ana yoldan köye doğru uzanan ahşap köprünün üstünde uzun bir süre boşluğa bakıp gece konaklamak için bir yer aramaya koyuldu; handa hala herkes ayaktaydı. Hancı; geç vakitte bir konuğun gelmesiyle hem şaşırmış hem de bu durumdan rahatsız olmuştu yine de boş odası olmamasına rağmen K'nın salonda hasır bir döşekte uyumasına izin verdi. Bu teklif K'ya uygun gelmişti.

Bazı köylüler hala oturup biralarını içiyorlardı ama K kimseyle konuşmak istemiyordu; bu yüzden de döşeğini tavan arasından alarak sobanın yanına kıvrıldı. İçerisi sıcaktı, köylüler sessiz sedasız. oturuyorlardı, yorgun gözlerle bir süre onları incelerken uyuyakaldı.

Gelgelelim, hemen ardından uyandırıldı. Kasabalılar gibi giyinmiş, artist suratlı, kara kaşlı bir adam gözlerini kısmış hancıyla birlikte K'nın başında dikiliyordu. Köylüler de halen oradaydı, bazıları daha iyi duyup görebilmek için sandalyelerini o tarafa doğru çevirdi.

K, geceleyin geç vakitte köye vardığında her yer kar altındaydı.

Şato Tepesine dair hiçbir şey görünmüyordu; adeta sis ve karanlığın içine gizlenmişti; orada büyük bir şatonun varlığına dair en ufak bir gösterge yoktu ortada.

K, ana yoldan köye doğru uzanan ahşap köprünün üstünde uzun bir süre boşluğa bakıp gece konaklamak için bir yer aramaya koyuldu; handa hala herkes ayaktaydı. Hancı; geç vakitte bir konuğun gelmesiyle hem şaşırmış hem de bu durumdan rahatsız olmuştu yine de boş odası olmamasına rağmen K'nın salonda hasır bir döşekte uyumasına izin verdi. Bu teklif K'ya uygun gelmişti.

Bazı köylüler hala oturup biralarını içiyorlardı ama K kimseyle konuşmak istemiyordu; bu yüzden de döşeğini tavan arasından alarak sobanın yanına kıvrıldı. İçerisi sıcaktı, köylüler sessiz sedasız. oturuyorlardı, yorgun gözlerle bir süre onları incelerken uyuyakaldı.

Gelgelelim, hemen ardından uyandırıldı. Kasabalılar gibi giyinmiş, artist suratlı, kara kaşlı bir adam gözlerini kısmış hancıyla birlikte K'nın başında dikiliyordu. Köylüler de halen oradaydı, bazıları daha iyi duyup görebilmek için sandalyelerini o tarafa doğru çevirdi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat