Satranç, bir anlamda Avrupa düşüne, hümanizmaya yakılmış ağıttır. Ağıdı yakan da, yenilginin bayrağı gibi duran bir çekip gitmeyle dünyadan ayrılmıştır. Hümanizmin güzelim evladı bir yeryüzü cennetini kuramamış, Avrupa denen düşünce Amerikanlaştırılmayla çözülmüştür. Şimdi Avrupa; üzerine kapanmış, kendinden gayrı olanla karşılaşmak dahi istemeyen kibirli, korkak, bencil “ben”dir. Kapılarını, kalbini, sofrasını kapatmış bir ben… Amerikanlaştırılmış dünya, Zweig'in dahi ummadığı daha çiğ, daha çirkin bir savaşın öznesidir şimdi. Cehenneme çevirdiği coğrafyalardan kaçanları uzağında, çok uzağında tutmakla yetiniyor.
Nihat Dağlı'nın Sonsözüyle
Satranç, bir anlamda Avrupa düşüne, hümanizmaya yakılmış ağıttır. Ağıdı yakan da, yenilginin bayrağı gibi duran bir çekip gitmeyle dünyadan ayrılmıştır. Hümanizmin güzelim evladı bir yeryüzü cennetini kuramamış, Avrupa denen düşünce Amerikanlaştırılmayla çözülmüştür. Şimdi Avrupa; üzerine kapanmış, kendinden gayrı olanla karşılaşmak dahi istemeyen kibirli, korkak, bencil “ben”dir. Kapılarını, kalbini, sofrasını kapatmış bir ben… Amerikanlaştırılmış dünya, Zweig'in dahi ummadığı daha çiğ, daha çirkin bir savaşın öznesidir şimdi. Cehenneme çevirdiği coğrafyalardan kaçanları uzağında, çok uzağında tutmakla yetiniyor.
Nihat Dağlı'nın Sonsözüyle