1915... Çanakkale
Tarihin en acımasız savaşlarından birine tanıklık etmeye ve vahşetin orta yerinde en “insani” duygularla tanışmaya hazır olun! Bir tarafta Antepli Memet, diğer tarafta Avustralyalı Henry.
İkisi de yirmili yaşlarında, ikisi de gözü kara savaşçıydı. Memet, sevdalısının belalı babasından kaçarken Osmanlı zabitlerine teslim oldu, asker edilip cepheye gönderildi. Henry de, ülkesini “barbarlardan” korumak için cepheye gönüllü yazıldı. Bu iki askerin yolu savaşın ilk günü kesişecekti… Memet ve Henry gibi bütün savaşçılar artık gerçeği öğrenmişti: Ölümsüz olan tek düşman vardır, o da savaş denen illettir!
“Gezi ruhunun tarihteki derinlikleri!”
1915... Çanakkale
Tarihin en acımasız savaşlarından birine tanıklık etmeye ve vahşetin orta yerinde en “insani” duygularla tanışmaya hazır olun! Bir tarafta Antepli Memet, diğer tarafta Avustralyalı Henry.
İkisi de yirmili yaşlarında, ikisi de gözü kara savaşçıydı. Memet, sevdalısının belalı babasından kaçarken Osmanlı zabitlerine teslim oldu, asker edilip cepheye gönderildi. Henry de, ülkesini “barbarlardan” korumak için cepheye gönüllü yazıldı. Bu iki askerin yolu savaşın ilk günü kesişecekti… Memet ve Henry gibi bütün savaşçılar artık gerçeği öğrenmişti: Ölümsüz olan tek düşman vardır, o da savaş denen illettir!
“Gezi ruhunun tarihteki derinlikleri!”